YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3442
KARAR NO : 2014/6089
KARAR TARİHİ : 05.06.2014
MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2013/49-2013/633
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalılar Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, M.İlçesi, H. Köyünde; Konya İli Mera Komisyon Başkanlığınca 4342 sayılı Mera Kanun gereğince 2004 yılında yapılan mera tesbit ve tahdit çalışmasında mera olarak tesbit ve tahdit edilen 20000 m2 yüzölçümündeki 271 ada 1 sayılı parselin B. Köyünde 1980 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırlan içine alınarak, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince 23/10/1986 tarihinde orman niteliği ile Hazine adına tescil edilen 10238000 m2 yüzölçümündeki B. Köyü 1207 parsel sayılı taşınmaz içinde bulunduğunu ileri sürerek, 271 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin mera tesbit kararının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 19/09/2006 gün 2006/12054-11419 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ”Mahkemece, Orman Yönetiminin iddiası yönünden araştırma ve inceleme ile keşif yapılmaksızın, Konya Valiliğince 1207 sayılı parselin mera olarak tesbit edilmediğinin bildirildiği, bu nedenle Orman Yönetiminin dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Bu nedenle, mahkemece, serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşuturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yapılacak keşifte B. Köyünde 08/05/1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin tahdit haritası, B. Köyü 1207 sayılı parselin krokisi, H. Köyü 271 ada 1 parseli ve tüm çevresini gösteren Konya M28-d-06-b ve01 -c numaralı tapulama paftası ile mera tesbit ve tahdidine ilişkin harita ölçekleri denkleştirilerek birbirleri üzerine aplike edilmeli, 271 ada 1 sayılı parselin B. Köyünde yapılarak kesinleşen orman kadastrosundaki konumu duruksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı, yine 271 ada 1 sayılı parsel ile 1207 parsel sayılı taşınmazları bir arada gösterir müşterek krokili rapor düzenlettirilmeli,1207 sayılı parselin Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne 178 sayılı kararnamenin 13/d maddesi gereğince tahsisine ilişkin tüm yazı ve belgeler getirtilerek değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmeli” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, dava konusu edilen taşınmazın Konya ile Meram İlçesi sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilerek dosya Konya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu Meram İlçesi, H. Köyü, H. Önü Mevkii 270 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dosyadaki 15/07/2013 tarihli fen bilirkişi Mevlüt Çetin Krokisinde (A) harfi ile gösterilen 16.304,45 m2’lik yerin kesinleşmiş orman tahdit haritası içerisinde olması nedeni ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 271 ada, 1 sayılı parselin krokide kalan kısım olarak gösterilen B=3695,55 m2’lik kısmının önceden olduğu gibi mera olarak bırakılmasına ve özel siciline kaydına, B.. K.. hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman niteliği ile tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın mera komisyonu tarafından mera olarak tesbit ve tahdit edilmesine ilişkin kararının iptaline ilişkindir.
Meraların kullanma hakkı, sınırları içinde bulunduğu köye; mülkiyet hakkı, Hazineye ait olduğundan, mera nitelikli taşınmazlar yönünden Köy Tüzel Kişiliğinin zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu husus, mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurularak, öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu Hasahşeyh Köyü Tüzel Kişiliği davaya dahil ettirilerek taraf teşkili sağlanmamıştır. Davanın eksik taraf teşkiliyle sonuçlandırılması usûl ve kanuna aykırıdır.
Bundan ayrı, mahkemece yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; dava, mera olarak sınırlandırılan H. Köyü 271 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, kesinleşen tahdit içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, 4342 sayılı Kanun gereğince yapılan tahsis işleminin iptali istemine ilişkindir. Davacı Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın B. Köyünde, 1982 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu neticesinde orman olarak tescil edilen 1207 parsel içinde kaldığını belirtmektedir. Mahkemece yapılan keşif ve alınan orman bilirkişi raporunda çekimeli 271 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (A)=16304,45 m2’lik kısmının B. Köyünde yapılıp kesinleşen tahdit içinde kaldığı, H. Köyünde yapılan ve arazi kadastro çalışmaları ile birlikte 01/02/1999 – 03/03/1999 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman sınırlarının tesbiti çalışmalarında ise 271 ada 1 sayılı parselin orman sınır hattının dışında bırakıldığı belirtilmesi karşısında mahkemece çekişmeli taşınmazın hangi köy sınırları içinde kaldığı tam olarak belirlenmemiş, komşu B. Köyünde yapılan orman tahdidinin çekişmeli taşınmazın bulunduğu H. Köyünde ilân edilip edilmediği,yapılan tahditin H. Köyündeki taşınmazlar yönünden geçerli olup olmadığı hususu tartışılmamış, H. Köyünün öncesinde komşu B. Köyünden ayrılıp ayrılmadığı ilgili yerlerden sorularak belirlenmemiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetersiz bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazdan yararlanan H. Köyünün, davaya davalı olarak dahil edilerek, süre verilip delilleri toplanmalı, komşu parsel tutanak ve dayanakları, her iki köye ait kadastro paftaları, B. Köyünde 08/05/1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile H. Köyünün öncesinde B. Köyü’nden ayrılıp ayrılmadığı, B. Köyü’nde yapılan tahditin H. Köyü’nde ilân edilip edilmediği hususları sorularak var ise buna ilişkin belgeler ile askı ilân tutanağı, ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında serbet orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşuturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yapılacak keşifte B. Köyünde 08/05/1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin tahdit haritası, B. Köyü 1207 sayılı parselin krokisi, H. Köyü 271 ada 1 parsele ve tüm çevresini gösteren kadastro paftası ile mera tesbit ve tahdidine ilişkin harita ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; 271 ada 1 sayılı parselin B. Köyünde yapılarak kesinleşen orman kadastrosundaki konumu duruksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı, yine 271 ada 1 sayılı parsel ile 1207 paresl sayılı taşınmazları bir arada gösterir müşterek krokili rapor düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Kabule göre ise; çekişmeli parsel numarası 271 ada 1 olmasına rağmen dava dışı 270 ada 1 sayılı parsel hakkında hüküm kurulmuş olması, kesinleşen tahdit içinde, orman niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlı 1207 sayılı parsel içinde, kaldığı belirtilen (A)=16304,45 m2’lik kısım yönünden mera kaydının iptali ile yetinilmesi gerekirken mükerrer sicil oluşturacak şekilde yeniden tapuya tesciline karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.