Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/3327 E. 2014/10431 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3327
KARAR NO : 2014/10431
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2010/555-2014/21

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Kestel Beldesinde bulunan taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını, imar ve ihya yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacılar yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacılar adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddine, fen bilirkişisinin 24/04/2013 tarihli krokili raporunda (G) harfi ile gösterilen 1.960,41 m², (F1) harfi ile gösterilen 13.228,03 m², (F2) harfi ile gösterilen 3.678,13 m² ve (F3) harfi ile gösterilen 1.457,16 m²’lik kısımlara ilişkin olarak, buraların 25 pay kabul edilmek suretiyle 5/25 hissesinin davacı M.. U.. adına, 5/25 hissesinin N.. B.. adına, 5/25 payının A.. B.. adına, 5/25 payının A.. B.. adına, 1/25 payının A.. B.. adına, 1/25 payının M.. B.. adına, 1/25 payının Ayşe Bağışlar (Küçükcoşkun) adına, 1/25 payının E.B.. (T..) adına, 1/25 payının M.. B.. adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısma yönelik davanın reddine, Aynı raporda (F4) ile gösterilen 13.976,93 m²’lik taşınmazın hali arazi vasfıyla davalı M.. H.. adına tapuya kayıt ve tesciline, rapor ve eki krokinin kararın eki sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından davacılar adına tescil kararı verilen taşınmazlara yönelik olarak temyiz edilmiştir..
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapusuz olan taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 1984 yılında yapılıp 27/04/1986 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1958 yılında yapılmış ve dava konusu taşınmaz orman niteliği ile tescil harici bırakılmıştır.
Mahkemece davacının davasının kısmen kabul – kısmen reddiyle, fen bilirkişisinin 24/04/2013 tarihli krokili raporunda (G), (F1), (F2) ve (F3) harfleri ile gösterilen taşınmaz kısımlarının davacılar adına tesciline, (F4) ile gösterilen kısmın ise hali arazi vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmişse de, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Mahkemece yapılan araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 19.02.2006 tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı olduğu, Alanya Kaymakamlığı Mal Müdürlüğününün 02.02.1012 tarihli ve Kestel Kasabası Fen İşleri Müdürlüğünün 23.05.2011 tarihli yazıları ile bildirilmiş ise de, dava konusu taşınmazın bulunduğu Kestel Kasabasında 07.08.1996 tarihinde nazım imar planının Bakanlıkça onaylandığı ve 05.06.1997 tarihinde meclis kararı ile onaylanarak yürürlüğe girdiği, Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/39 E. – 2010/198 K. sayılı dosyasında yapılan temyiz incelemesi sırasında anlaşılmıştır. Yine, aynı gün temyiz incelemesi yapılan Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/420 Esas-2013/728 Karar sayılı dosyasında Kestel Kasabası fen ve imar işleri müdürlüğünün 14.12.2012 tarihli yazısıyla, temyize konu taşınmazın yakınında olan dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılmış ve kesinleşmiş uygulama imar planı bulunmadığı bildirilmiştir.
Temyiz incelemesi yapılan bu dosyalardan edinilen bilgilere göre, dava konusu taşınmazların bulunduğu beldede hangi tarihlerde yapılarak kesinleşen hangi imar planları olduğu konusunda kesin bir bilgiye ulaşılamamış olup, eğer taşınmazların bulunduğu yerde yapılarak kesinleşmiş bir imar planı var ve dava konusu taşınmaz imar planına alınmış ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin imar planına alınma tarihine kadar davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itrazlarının kabulü ile hukmün BOZULMASINA 11/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.