Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/3216 E. 2014/5420 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3216
KARAR NO : 2014/5420
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ : Bingöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2013
NUMARASI : 2011/497 – 2013/477

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği …. Köyü, …… Mevkiinde bulunan ekli krokide (A) ve (B) harfiyle gösterilen taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunu 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen bölüm yönünden talep atiye terk edildiğinden bir karar verilmesine yer olmadığına, (D) harfiyle işaretli gösterilen bölüm yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından (D) harfiyle işaretli bölümü yönelik temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Yörede 1974 yılında yapılarak kesinleşen gelen arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmaz bayır niteliğiyle tescil harici bırakılmıştır. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece, temyize konu (D) harfiyle işaretli bölüm üzerinde davacıların zilyetliğinin 20 yıla ulaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi S..A.. ve davacı tanığı M… A..taşınmazın yaklaşık olarak 15-20 yıldan beri davacılar tarafından arpa, buğday ve karpuz ekerek kullanıldığı genel olarak belirtilmiş olmasına rağmen, davacı tanığı H..A.. ve A.. H.. taşınmazın 1975 yılından beri davacılar tarafından arpa, buğday ve karpuz ekerek kullanıldığı net olarak belirtilmiş olması nedeniyle taşınmaz üzerindeki zilyetliğin 20 yılı aştığının kabulü gerekir. Ayrıca, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli temyize konu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiş ve ziraat bilirkişi tarafından taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu bildirilmiş olması nedeniyle, davacılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulları oluştuğu da anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenle, mahkemece 12/07/2012 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (D) harfiyle işaretli 30963,85 m²’lik taşınmaz bölümü yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi.