Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/3200 E. 2014/5917 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3200
KARAR NO : 2014/5917
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

MAHKEMESİ : Andırın Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 23/07/2013
NUMARASI : 2009/806-2013/236

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında T. Köyü … ada 27 parsel sayılı 4722,66 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı A.. T.. adına tesbit edilmiştir.
Davacı H.. Ç.., taşınmazın murisi E. T. (Ç.)’e ait olduğu, kendisinin de miras hissesi olduğu iddiası ile; davacı Hazine ise, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlar; bu davalar birleştirilerek görülmüş, mahkemece, davacı Hazine ve davacı H.. Ç.. tarafından açılan davaların reddine, dava konusu T. Köyü … ada 27 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dava konusu taşınmazın, güney komşusu … ada 28 parsel sayılı taşınmaz, hükmen orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edilmiş, diğer tüm yönlerden ise orman parseli ile çevrili olduğundan paftasındaki konumuna göre, orman içi açıklık durumunda olduğu anlaşılmaktadır.
6831 sayılı Kanunun 17. maddesindeki düzenlemeyle kanun koyucu, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır.
Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır. [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; bu tür yerler kanun gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına kanunî olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan toprak kazanımından söz edilemez.
Mahkemece değinilen yönler gözetilerek, davacı Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın reddi yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 02/06/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.