Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/3197 E. 2014/5179 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3197
KARAR NO : 2014/5179
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

MAHKEMESİ : Kumluca Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2013
NUMARASI : 2012/41-2013/41

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, 27/01/2012 tarihli dilekçesinde özetle; davalılara ait, …… Köyü 163 ada 1 sayılı parselin ( eski 198 parsel ) yüzölçümü 12500 m2 iken, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmalarda hatalı tesbit edildiği ve 12650 m2 olarak, bir bölümünün orman sınırları içinde bırakıldığı iddiasıyla, yapılan çalışmanın iptalini ve ormana tecavüzlü kısmın orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 25/03/2013 hakim havale tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1200,34 m² kısmın orman olarak tesbit harici bırakılmasına, 163 ada 1 sayılı parselin 11450,28 m² olarak tapuya tesciline, davacının tescil talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1989 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 29/12/2011-27/01/2012 tarihleri arasında ilân edilen 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi çalışması vardır. 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 22. maddesinin birinci fıkrası; “Evvelce tesbit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanununun 1026. maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu müdürlüğünce re’sen iptal edilir.” hükmünü içermektedir. İkinci fıkrasında ise; “Ancak;
a) Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun olmadığı tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, birinci fıkra hükmünün uygulanmayacağı belirtilerek istisna getirilmiştir.
Şu halde 22/2-a maddesi kapsamında yapılacak çalışmalarda mülkiyet, vasıf değişikliği, intikal, harici taksim, ifraz vb. çalışmalar yapılamayacak, evvelce yapılan kadastroya kapsam ve içerik yönünden hiçbir şey katılamayacaktır.
22/2-a uygulaması, uygulama kabiliyeti olmayan yetersiz kadastro paftalarının ve harita tekniğine uymayan haritaların revize edilerek kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işlemidir.Hükme esas alınan uzman bilirkişi raporu bu bakımdan hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazda yenileme öncesi ve sonrasında yüzölçüm farkı olduğu, orman sınırına tecavüz bulunduğu açıklanmış ise de, keşfe uzman orman bilirkişi götürülmemiş, fen bilirkişi tarafından uygulama yapılmıştır. Ancak, dosyada orjinali bulunan orman kadastro haritası ile fen bilirkişi raporuna ekli krokide gösterilen ve çekişmeli taşınmazı ilgilendiren 113-114 numaralı orman sınır noktalarından geçen orman sınır hattı birbiriyle uyumlu olmadığı gibi, çevre orman sınır hatları gösterilmediğinden ve yenileme öncesi ve sonrası hazırlanan kadastro paftaları ile orman kadastro haritasının birbiri üzerine çakıştırılarak gösterildiği bir uygulama da bulunmadığından rapor denetlenememekte, yenileme çalışmalarında hata olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
O halde, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece önceki bilirkişiler dışında görevlendirilecek bir orman ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, yörede 1989 yılında kesinleşen orjinal renkli orman kadastro haritası ile yenileme öncesi hazırlanan genel arazi kadastro paftası ve yenileme sonrası hazırlanan kadastro paftaları birbiri üzerine aplike edilmeli, çekişmeli taşınmaz civarında en az 10-12 orman sınırı gösterilecek şekilde uygulama yapılmalı, 22/2-a maddesi kapsamında yapılacak çalışma esaslarını düzenleyen ve 29.11.2006 tarih ve 26351 sayılı Resmî Gazete yayımlanan “Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik” ile buna ilişkin 2007/10 sayılı genelge hükümleri gereğince yapılacak uygulamada, zemindeki sabit noktalardan yararlanılmalı, ilk parsel sınırı ile sonraki sınır arasındaki farkın neden kaynaklandığı yöntemince belirlenmeli, yenilemenin sözü edilen yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılmadığı anlaşılırsa, yenilemeye itiraz bakımından dava kabul edilmeli, ancak tescil ya da somut olayda olduğu gibi ” tesbit harici bırakma” şeklinde mülkiyete ilişkin bir hüküm kurulmamalı, paftanın düzeltilmesine karar verilmeli, tescil istemi yönünden görevsizlik kararı verilerek dosya genel mahkemeye aktarılmalıdır. Mahkemece açıklanan şekilde bir araştırma, inceleme yapılmadan, yetersiz bilirkişi raporlarına göre karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek 06/05/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.