Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/3186 E. 2014/6000 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3186
KARAR NO : 2014/6000
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi (Kapanan Eyüp 1. As. Huk. Mah.)
TARİHİ : 03/05/2001
NUMARASI : 1999/251 – 2001/362

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Orman Yönetimi, K. Köyü … parsel sayılı 2400 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede 1939 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adlarına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın 14.6.2000 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile işaretli 2250 m2 yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, (A) harfi ile işaretli 150 m2’lik bölümün davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu A. Köyünde 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ilk kez 1938 yılında yapılarak 1939 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 sayılı Kanunun yürürlüğü sırasında yapılan ve 10.05.1977 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve aynı Kanunun 2. madde uygulaması ve 07.08.1985 tarihinde ilân edilen 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ve yine 1988 yılında 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; yörede ilk orman tahdidinin 1939 yılanda yapılıp kesinleştiği, 1985 yılında da ilk orman tahdidinin aplikasyonu ve 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulamasının yapıldığı, dava tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yörede 1939 yılında yapılan çalışma sonucu düzenlenen tahdit haritası ile 1985 tarihli çalışma sonucu düzenlenen aplikasyon ve 2/B uygulama haritasında aynı orman sınır hatlarında farklılıkların olduğu görülmektedir. Aplikasyon işlemi ile orman sınırları değiştirilemez. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarında, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 2250 m2 bölümünün orman sınırları içinde (B) harfi ile gösterilen 150 m2 bölümünün de orman sınırları dışında bırakıldığı bildirilmişse de, bir örneği dosyada bulunan 1939 tarihli tahdit haritasında 56-57 numaralı orman sınır noktalarını birleştiren orman sınır hattı ile bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide aynı orman sınır noktalarını birleştiren orman sınır hattı çekişmeli taşınmazı da ilgilendirecek şekilde açı ve mesafe olarak birbirinden farklıdır. Tahdit haritası ile bilirkişilerin krokisi çelişkili olup, mahkemece bu yön üzerinde durularak çelişki giderilmemiştir. Diğer tarafta, yörede 2006 yılında yapılan düzeltme çalımasında, 40 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan çalışmada, 53 ve 57 nolu orman sınır noktalarını birleştiren orman sınır hattında hatalı aplikasyondan kaynaklanan çizim hatası yapıldığı anlaşıldığından, bu iki orman sınır noktasını birleştiren hattın kısmî olarak düzeltildiği belirtilmiş olup, bu hususunda uygulama yapılırken gözönünden bulundurulması gerekir. Bu nedenle; mahkemece, yörede 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidine ilişkin orman sınır noktaları okunacak şekilde orman tahdit haritası ile 2006 yılında yapılan düzeltme çalışmalarına ilişkin harita ve belgeler ilgili idareden getirtilmeli, bir uzman orman mühendisi ve bir fen elemanı bilirkişi vasıtasıyla yeniden yapılacak keşifte 1939 yılında yapılan orman tahdidi ve 1985 tarihli aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin tutanaklar ve haritalar ile kadastro paftaları, yerel bilirkişi ifadelerinden 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesi uygulama yönetmeliği ve yönetmeliğin 54. maddesi gereği çıkarılan teknik izahatname hükümleri dikkate alınarak zemine uygulanmalı, aplikasyonda orman sınır hatlarının değiştirilip değiştirilmediği belirlenmeli, değiştirildiyse bunun nedenleri üzerinde durulmalı, bilirkişilere uygulamayı yansıtan, taşınmazın orman tahdit haritalarındaki orman sınır hatları ile irtibatlı müşterek imzalı kroki düzenlettirilmeli, aplikasyon işlemi ile orman sınırlarının değiştirilemeyeceği düşünülmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeden eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.