Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/3181 E. 2014/5453 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3181
KARAR NO : 2014/5453
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/01/2013
NUMARASI : 2012/265 – 2013/4

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı A.. S.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine vekili 17/04/2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; Gemlik, ….. Köyünde bulunan yaklaşık 8000 m² taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında zeytinlik olduğunu, davalının kendisine ait 198 sayılı parsel ile birleştirmek suretiyle kullandığını bildirerek, davalının elatmasının önlenmesine ve Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, (A) ile gösterilen 948 m² ve (B) ile gösterilen 3467 m² yüzölçümündeki taşınmazların Hazine adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı A.. S.. vekili tarafından eksik araştırma yapıldığı iddiasıyla temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713/6. maddesine göre açılan tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1979 ve 1990 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1982 yılında kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz orman olarak tesbit harici bırakılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; mahkemece taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tesciline karar verilmişse de, hangi nitelikle tescil edildiği hüküm yerinde gösterilmediği gibi, niteliğinin belirlenmesi yönünden yapılan araştırma ve inceleme de hükme yeterli değildir. Şöyle ki; uzman bilirkişi, raporunda; taşınmazın 1943 tarihli hava fotoğrafı ve 1959 tarihli memleket haritasında orman olduğunu, “bu nedenle, 1948 orman kadastrosunda orman sınırı dışında bırakıldığını” bildirerek bir anlam kargaşası ve çelişki meydana getirdiği gibi, eski tarihli memleket haritası ve orman kadastro haritası da rapora eklenmemiştir. Oysa, dosyaya getirtilen 1990 yılına ait orman kadastro komisyonu çalışmalarına ait harita ve tutanakların incelenmesinde; taşınmazın Kuştepe Devlet Ormanı sınırları içinde gösterildiği anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra Hazine tarafından 30.11.2012 tarihli dilekçe ile Orman Yönetiminin davaya dahil edilmesinin istenmesi üzerine, yönetime davetiye tebliğine karar verilmiş, Orman Yönetimi karar başlığında da gösterilmiş ve 28.11.2012 tarihli duruşma tutanağı altına davetiye çıkarıldığı şerhi düşülmüş ise de tebliğ evrakı dosyada bulunmamaktadır.
O halde; mahkemece öncelikle, Orman Yönetiminin davada yer alması ve delillerini sunabilmesi için usûlüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmeli, daha sonra yörede yapılan tüm orman kadastro çalışmasıyla ilgili harita ve tutanaklar ve hem eski tarihli, hem de 1980’li yıllara ait memleket haritaları ve hava fotoğrafları getirtilerek bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, orman kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 10 ya da 12 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazların her bir tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, taşınmazlar kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ise dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve davanın açıldığı tarihten 15 – 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, davalıya ait 198 sayılı parselin kadastro tutanağı getirtilip, tesbitin bir belgeye dayanıp dayanmadığı, belgesi varsa yüzölçüm itibarıyla çekişmeli yeri kapsayıp kapsamadığı, kapsamıyorsa; o yönü ne olarak okuduğu araştırılmalı, davalının Gemlik Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/478 sayılı dosyasında yargılandığı ve sulh ceza mahkemesince eldeki dosyanın incelenmek üzere istendiği anlaşıldığından o dosyanın sonucu araştırılmalı, davalı bu yeri yol olarak kullandığını da bildirdiğinden, tescile tâbi yerlerden olup olmadığı değerlendirilmeli, böylece toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13.05.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.