Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/3111 E. 2014/5451 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3111
KARAR NO : 2014/5451
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2012
NUMARASI : 2005/139 – 2012/963

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, 07/03/2005 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri ……. Köyünde bulunan yaklaşık 10 dönüm taşınmazın kök muris M.. E… kaldığını, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacılar adlarına tescilini istemişlerdir.
Mahkemece, (A) harfi ile işaretli 9661 m² yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile 1/2’şer pay oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1969 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1976 yılında kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Çekişmeli taşınmaz, kadastro sırasında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması sebebiyle kadastro harici bırakılmıştır.
Mahkemece, taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde yazılı şartların davacılar yararına gerçekleştiği gerekçesiyle karar verilmiş ise de, hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda incelendiği bildirilen 1957 tarihli memleket haritasının rapora ekli olmaması, fen bilirkişi raporuna ekli olması ve burada da taşınmazın yeşil renkli alanda işaretlenmiş olması nedeniyle, Dairenin 21.05.2013 tarihli geri çevirme kararı ile ek rapor aldırılması istenmiş, 01.04.2014 tarihli ek raporda, taşınmazın 1958 tarihli memleket haritasında yeşil alanda kaldığı ve çevrede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a uygulamasının yapıldığı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerin 2245 ve 2246 parsel numaraları verilerek arsa niteliğiyle Hazine adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, 22/2-a maddesine ilişkin çalışma ve askı ilan tutanakları ve sözü edilen 2245 ve 2246 sayılı parsellerin tesciline ilişkin belgeler getirtilmemiş, çalışmanın ne zaman yapıldığı, ne zaman ilân edildiği, dava sırasında böyle bir çalışma yapılmışsa kesinleşmeyeceği, davadan önce yapılıp kesinleşmiş bir çalışma varsa, davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüşeceği düşünülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle, 2245 ve 2246 sayılı parsellere ilişkin tapu kayıtları ve tescil dayanağı belgeler, 22/2-a çalışmasına ilişkin çalışma ve askı ilân tutanakları getirtilmeli, dava sırasında yapılmış bir çalışma varsa, tapu kayıtlarının kesinleşmeyeceği düşünülerek davalı şerhi verdirilmeli, davanın 22/2-a çalışmasına itiraza dönüşüp dönüşmeyeceği ve görev hususu düşünülmeli, dava tarihinden önce kesinleşmiş bir işleme dayanılarak tescil edilmişlerse, davanın tapu iptali ve tescile dönüşeceği düşünülerek, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve tescil tarihine kadar 20 yıl süreyle zilyedlikle kazanma koşullarının davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği yönlerinden araştırma yapılmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözönüne alınmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi.