Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/3061 E. 2014/5349 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3061
KARAR NO : 2014/5349
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … ve davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 801 ve 822 parsel sayılı sırasıyla 9440 m2 ve 51640 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan 822 sayılı parsel, Temmuz 1319 tarih 57 nolu tapu ve 779 – 780 tahrir nolu vergi kaydı ile, …, … ve arkadaşları adlarına, 801 sayılı parsel senetsizden … adına tesbit edilmiş, Orman Yönetimi tarafından yapılan itiraz, tapulama komisyonunca kabul edilerek taşınmazların orman olarak tapulama dışı bırakılmasına karar verilmiştir.
Davacılar, taşınmazların kendilerine ait olduğunu iddia ederek dava açmışlardır.
Mahkemece; 801 sayılı parsele yönelik davanın reddine, komisyon kararı gereğince orman niteliğiyle … adına tapuya tesciline, 822 sayılı parsele yönelik davanın kabulü ile 28/04/2009 tarihli krokide (A) harfli 11484.89 m2’lik kısmın müdahil … adına, (B) harfli 6938.44 m2 ve (C) harfli 10061.23 m2’lik ve (E) harfli 7167.10 m2’lik kısmın müdahil … (…) adına, (D) harfli 16324.37 m2’lik kısmın … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı … tarafından 801 sayılı parsele ve davalılar Orman Yönetimi ve … tarafından 822 sayılı parsele yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine, Dairece, 801 sayılı parsel yönünden düzeltilerek onanmasına, 822 sayılı parsel yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/112624 – 12511 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece, 1960 ve 1980’li yıllara ait memleket haritası ve bu haritaların yapımına esas alınan hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Taşınmazların orman olmadığının saptanması halinde, dayanılan tapu kaydı kapsamı orman veya ormandan açma değil ise 3402 sayılı Kanunun 20/c maddesi gereğince miktarı ile geçerli kapsamı tayin olunmalı, miktar fazlasının sınırdaki orman açıldığının kabul edilmeli, tapu kaydı sınırları, mahalli bilirkişi ve tanıklardan sorularak zeminde tek tek bulunmalı ve fen
bilirkişi krokisi üzerine işlenerek keşfi izleme olanağı saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, dava konusu 822 sayılı parselin orman sınırı içine alınarak orman vasfıyla … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … ve davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamış, tesbit tarihinden sonra 20/02/1991 tarihinde ilânı yapılıp bu dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve davacıların dayandığı tapu kaydının 4785 sayılı Kanun karşısında hukukî hükmünü yitirdiği gözönünde bulundurularak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 12/05/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.