Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/3052 E. 2014/9803 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3052
KARAR NO : 2014/9803
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 04/06/2013 günlü hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, tayin olunan 25.02.2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden … geldi, diğer taraftan …, …, Orman İdaresi vekili Av. … Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekili Avukat …geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı …, 31.12.2012 tarihli dava dilekçesi ile; Göynükören Köyü 124 ada 342, 350, 351, 352, 478, 479, 480 parsellerin orman niteliğiyle, 124 ada 405, 133 ada 24 parsel sayılı taşınmazların davalılardan … adına, 124 ada 303, 305, 407, 408, 410, 414, 421, 422, 428, 429, 437 ve 463 parsel sayılı taşınmazların davalılardan … adına, 124 ada 304 ve 406 parsel sayılı taşınmazların ise, davalılardan … adına tescilli olduğu, ancak, veraseten intikal ve zilyetliğinde bulunan Mart 326 tarih 83 sıra, Mayıs 89 tarih 37, 40 ve 41 sıra, K.sani 311 tarih 49 sıra tapu kayıtları kapsamında kaldıkları, tapuların kapsamının Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 14.10.1965 gün ve 1964/501-601 sayılı kararı ile belirlendiği, tapu malikleri ile arasındaki veraset bağının Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 24.09.1947 tarih ve 1947/639-636 sayılı karar ile sağlandığı iddiasıyla orman tahdidinin iptali, malik hanesine yazılan davalı adlarının iptaline ve kendi adının yazılması istemiyle dava açmıştır.
Davacı tarafından ibraz edilen 25.02.2013 ve 04.04.2013 tarihli dilekçeler ve 04.06.2013 tarihli oturumdaki vekilinin beyanı ile, dava dilekçesinde belirtilen 133 ada 24 parsel sayılı taşınmaz, 133 ada 21 sayılı parsel olarak düzeltmiştir.
Davalı … Yönetimi vekili, 21.01.2013 tarihli cevap dilekçesi ile, verasetle intikal eden tapu kayıtlarında müşterek hissesi olan davacının taşınmazların kendi adına tescilini isteyemeyeceği, orman niteliği kazanan taşınmazların özel mülkiyete konu edinilemeyeceği savunmasıyla davanın reddini istemiştir.
Davalı Kadastro Müdürlüğü vekili, 21.01.2013 tarihli cevap dilekçesi ile, orman tahdidine itiraz davasına ilişkin olarak Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2001 gün ve 2001/20-600-606 sayılı kararına göre Hazineye de husumet yöneltilmesi gerektiği, 124 ada 478, 479 ve 480 parsel sayılı dava konusu taşınmazların Kadastro Mahkemesinin 2003/96 Esas, 124 ada 342, 350, 351 ve 352 parsel sayılı dava konusu taşınmazların Kadastro Mahkemesinin 2003/91 Esas, 124 ada 304 ve 406 parsel sayılı dava konusu taşınmazların Kadastro Mahkemesinin 2003/94 Esas, 124 ada 405 parsel sayılı dava konusu taşınmazın Kadastro Mahkemesinin 2003/97 Esas, 124 ada 303, 305, 407, 408 ve 437 parsel sayılı dava konusu taşınmazların Kadastro Mahkemesinin 2003/95 Esas sayılı dosyalarında davalı oldukları gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden görevsizlik nedeniyle, tapu sicilinin tutulmasından Devletin sorumlu olduğu gerekçesiyle husumet yöneltilmiş ise de, davacının uğradığı zarar bulunmadığından davanın reddini istemiştir.
Davalı …, 16.01.2013 tarihli cevap dilekçesi ile; adına tesbit edilen 124 ada 303, 305, 407, 408 ve 437 sayılı parsellerin Kadastro Mahkemesinin 2003/95 Esas sayılı dava dosyasında davalı oldukları, adına tesbit ve tescil edilen 124 ada 410, 414, 421, 422, 428, 429 ve 463 parsel sayılı taşınmazları ise, mirasen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edindiğinden davanın reddini istemiştir.
Davalı … ise, 15.01.2013 tarihli cevap dilekçesi ile; 124 ada 405 ve 133 ada 21 parsel sayılı taşınmazları, mirasen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edindiğinden davanın reddini istemiştir.
Davalı … ise, 15.01.2013 tarihli cevap dilekçesi ile; 124 ada 304 ve 406 parsel sayılı taşınmazları, mirasen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edindiğinden davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu 133 ada 21 ve 124 ada 303, 304, 305, 342, 350, 351, 352, 405, 406, 407, 408, 437, 478, 479 ve 480 parsel sayılı taşınmazların Kadastro Mahkemesinde davalı olduklarından bu parsellere yönelik açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usûlden reddine, karar kesinleştiğinde ve süresi içinde yapılacak istem halinde dosyanın görevli ve yetkili Kadastro Mahkemesine gönderilmesine, dava konusu 124 ada 414, 428 ve 463 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dava konusu 124 ada 410, 421, 422 ve 429 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davanın tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 24/02/2003 – 26/03/2003 tarihleri arasında ilân edilmiş, ancak açılan dava nedeniyle kesinleşmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu 133 ada 21 ve 124 ada 303, 304, 305, 342, 350, 351, 352, 405, 406, 407, 408, 437, 478, 479 ve 480 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak askı ilân tarihleri arasında kadastro tesbitine itiraz davası açıldığı ve halin derdest olduklarından, eldeki davanın 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi uyarınca kadastro mahkemesinde görülmekte olan davaya katılma niteliğinde bulunduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesi ile yine dava konusu 124 ada 414, 428 ve 463 parsel sayılı taşınmazların davada husumet yöneltilmeyen üçüncü kişiler adına tesbit ve tapu siciline tescilli olduğu, HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca taraf sıfatı yokluğunun dava şartlarından olup istem olmasa dahi yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerektiğinden, bu parsellere yönelik açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1100.-TL vekâlet ücretinin davacı gerçek kişiden alınarak kendilerini duruşmada vekil ile temsil ettiren Hazine ve Orman Yönetimine verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.