YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2864
KARAR NO : 2014/6106
KARAR TARİHİ : 05.06.2014
MAHKEMESİ : Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2010/390-2013/577
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı A.. K.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1975 yılında yapılan kadastro sırasında çekişmeli T. Köyü 76 parsel sayılı 14260 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına dayalı olarak çalılık niteliğinde N.. K.. ve arkadaşları adlarına tesbit ve tapuya tescil edilmiştir.
Tapu maliklerince 1978 yılında orman kadastrosuna itiraz davası açılmış, çekişmeli 76 parselle birlikte yine kendi adlarına kayıtlı olan 18 ve 32 sayılı parsellerin uzantısı durumundaki tapulama harici yerlerin bu parsellere uygulanan eski tarihli tapu kapsamında kaldığını ileri sürerek, taşınmazları, orman sınırları içine alan çalışmanın iptalini istemişlerdir. Kadastro mahkemesince 76 parsel ve diğer parsellerin uzantısı durumundaki tapulama harici yerlerin orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek davanın reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından onanarak 17/07/1995 tarihinde kesinleşmiştir.
Kadastro mahkemesinin sözü edilen 30/03/1994 tarih ve 1992/1- 1994/4 sayılı kararı gereğince çekişmeli bu yer 76 sayılı parsel altında çalılık niteliği ile 17/07/1995 tarihinde hükmen Orman Genel Müdürüğü adına tapuya kaydedilmiştir.
Davacı bu kez, kadastro mahkemesinin 30/03/1994 tarih ve 1992/1- 1994/4 sayılı kararının 76 sayılı parsel değil, buna bitişik tapulama dışı yerle ilgili olduğunu ileri sürerek, 76 sayılı parselde Orman Genel Müdürüğü adına olan tapunun iptali ve adına tescili istemiyle temyize konu davayı açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli 76 sayılı parselin O.. M.. adına olan tapusunun iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21/06/2005 tarih ve 2005/3165 – 8195 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Dava konusu Topluca Köyü 76 sayılı parsel N.. K.. ve arkadaşları adlarına tapuda kayıtlı olup, davacı elbirliği paydaşlarından biridir. Davacının mirasbırakanı Necdet Kabal mirasçılarının ve diğer paydaşların davaya iştirakinin sağlanması, mümkün olmadığı takdirde terekeye mümessil atanıp, dava koşulu oluşturulduktan sonra davacının miras payı oranında tapunun iptaline ve tescile karar verilmesi gerekirken, parselin tümünün davacı adına tescil edilmiş olması yerinde değildir. “ hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, Topluca Köyü 76 sayılı parselin tapu kaydının davacıların murisi N.. K..’ın hissesi olan 7178/15552 oranında iptali ile Ordu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/19-16 sayılı kararındaki hisseleri oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş ve 20. Hukuk Dairesinin 11/10/ 2010 tarih ve 2010/ 8362 – 12058 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında; “Dava konusu parselde davacının miras bırakanı N.. K..’ın iştirakli olarak 5194/15552 hissesinin Ali evlatları Rasim, H.. K..’la birlikte malik olduğu ve ayrıca 1984/15552 payı da müstakilen kendisine ait olduğu anlaşılmaktadır. Ölümü ile terekesi iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre mirasçılarına intikal etmiş, mirasçılar terekeye mümessil tayin edilerek davada temsil edilmiştir. Ancak, 5194/15552 hissesi Necat ile birlikte Rasim ve Hüseyin adına kayıtlı olduğu halde, bu kişiler davaya dahil edilmeden onların hisseleri de N.. K.. mirasçılarına verilmiştir. Davacının murisi bu payda elbirliği mülkiyet paydaşlarından biridir. O halde, davacının miras bırakanı Necat ile birlikte paydaş olan Rasim ve H.. K..’ın ölmüş iseler mirasçılarının usûlüne uygun şekilde davaya iştirakinin sağlanması, dava koşulu oluşturulduktan sonra davacının miras payı oranında, ancak, müşterek paydaşların payı da gözetilerek tapunun iptaline karar verilmesi gerekir.” denilmiştir.
Mahkemece 24/05/2011 tarihli oturumda bozma kararına uyulmuş ve taraf teşkili tamamlanmış, taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak alınan orman bilirkişi raporu doğrultusunda çekişmeli yerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; mahkeme tarafından Dairenin 11/10/2010 tarih ve 2010/ 8362 – 12058 sayılı kararına uyulmuşsa da gerekleri yerine getirilmemiştir. Hükmüne uyulan kararda taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak orman araştırması yapılması yönünde bir gereklilikten söz edilmemektedir. Aksine bir kısım tapu pay maliklerinin de davada yer almasının sağlanması, taraf teşkili sağlanarak doğru pay oranları belirlenip bu doğrultuda karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır. Bozma kararına uyulmakla karar lehine olan taraf açısından kazanılmış hak söz konusu olur. Bozma kararına uyulduktan sonra o doğrultuda işlem yapılarak yeniden hüküm kurulması gereklidir. Bu nedenle, mahkemece Dairenin 11/10/2010 tarih ve 2010/8362 – 12058 sayılı ilâmı doğrultusunda hüküm kurulması zorunludur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.