Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/2701 E. 2014/5245 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2701
KARAR NO : 2014/5245
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2011/323-2013/327

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Yörede 2005 yılında yapılan kadastro sırasında çekişmeli ….. Köyü 102 ada 2 parsel sayılı 2791.62 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, meyve ve fındıklık niteliğiyle belgesizden İ.. Ç.. adına tesbit ve tapuya tescil edilmiş olup, halen satış nedeniyle davalı adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan bölümüne ait tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapusunun iptaliyle bilirkişi krokisinde (A) ve (C) harfleri ile gösterilen alanların ayrı ayrı orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından bilirkişi raporlarının yetersiz ve çelişkili olduğu, taşınmazın tamamının kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 41 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından 1993 yılında orman kadastrosu ve 2/B uygulamaları yapılmış, sonuçları 22/03/1994 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
Mahkemece verilen karar yerinde değildir. Şöyle ki; taşınmazın (B) harfli bölümünün tapusu iptal edildiği halde, bu bölüm hakkında bir hüküm kurulmamıştır. Kaldı ki, bilirkişi raporları ve tüm delillerin değerlendirilmesinde de hataya düşülmüştür.
Mahkemece, taşınmaz başında ilk kez yapılan keşifte yer alan uzman orman bilirkişisi, çekişmeli parselin koordinatları ile orman kadastro harita ve koordinatlarının karşılaştırmasında taşınmazın tamamının kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını açıklamıştır. İkince keşifte yer alan orman bilirkişisi ise, kesinleşen orman kadastrosuna ait tutanaklarda … Deresinin sınır alındığını, bu dere Kuzey yönde takip edilerek ve aynen uyularak orman sınırının belirlendiğini ve sağ tarafının Gümüşdere Devlet Ormanı olarak sınırlandırıldığını, bu duruma göre taşınmazın tamamen orman sınırları içinde kaldığını, zemindeki duruma göre ise … Deresi taşınmazın ortasından geçtiğinden orman kadastrosuna göre … Deresinin batısında kalan bölüm Memnuniye Köyü arazisi içinde olduğunu, bu bölümün de …. Köyü orman kadastrosuna göre orman sınırları içinde kaldığını, (B) harfli bölümünün dere durumunda olup arazi kadastrosunca içinden dere geçen bir parsel oluşturulması mümkün olmayacağından tamamının Gümüşdere Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığını açıklamış, denetlemeye elverişli kroki de düzenlemiştir. Bu durum karşısında taşınmazın tamamının kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı tartışmasızdır. Tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili gereklidir. Değinilen yönler gözetilmeden kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.