Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/2676 E. 2014/5247 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2676
KARAR NO : 2014/5247
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Pazarcık Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 02/06/2011
NUMARASI : 2010/19 – 2011/25

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan M.. H.., A.. T.. ve H.. T.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli ….. Köyü 105 ada;
1) 2 sayılı parsel 6874.63 m2 miktarla ham toprak niteliğinde Hazine,
2) 5 sayılı parsel 11830.99 m2 miktarla arsa niteliğinde Köy Tüzel Kişiliği,
3) 6 sayılı parsel 3404.49 m2 miktarla arsa niteliğinde Hazine,
4) 8 sayılı parsel 15227.02 m2 miktarla ham toprak niteliğinde Hazine,
5) 9 sayılı parsel 41939.72 m2 miktarla ham toprak niteliğinde Hazine,
6) 14 sayılı parsel 1707.72 m2 miktarla arsa niteliğinde Hazine,
7) 15 sayılı parsel 303.28 m2 miktarla kagir ev ve arsa niteliğinde belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak K.. G..,
8) 16 sayılı parsel 1305.98 m2 miktarla arsa niteliğinde Hazine,
9) 17 sayılı parsel 1703.25 m2 miktarla kagir ev ve arsa niteliğinde belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak H.. Y..,
10) 18 sayılı parsel 501.52 m2 miktarla arsa niteliğinde Hazine,
11) 22 sayılı parsel 1046.94 m2 miktarla iki katlı kagir ev ve arsa niteliğinde belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak H.. T..,
12) 25 sayılı parsel 1356.62 m2 miktarla kagir ev ve arsa niteliğinde belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak H.. B..,
13) 26 sayılı parsel 314.11 m2 miktarla arsa niteliğinde Hazine,
14) 27 sayılı parsel 37929.88 m2 miktarla ham toprak niteliğinde Hazine,
15) 28 sayılı parsel 25774.50 m2 miktarla ham toprak niteliğinde Hazine adlarına tespit edilmişlerdir.
Davacılar R.. T.., Y.. Ç.. ve M.. T.. 105 ada 9 ve 28; H.. T.. 105 ada 18; T.. B.. 105 ada 16; A.. T.. 105 ada 26 ve 27; V.. G.. 105 ada 6; M.. H.. 105 ada 14, 15, 16, 17, 18, 22 ve 25; R.. T.. 105 ada 2, 5 ve 8 sayılı parsellerin kendilerine ait olduğunu ileri sürerek tesbitin iptali ve adlarına tescillerini istemişler; V.. G.. 105 ada 2, 3, 4, 5; B.. B.. 105 ada 22 sayılı parseller yönünden davaya katılmıştır.
Dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda davacı M.T., R.. T..; Y.. Ç..’ın 02/ 060 2010 ve 24/02/2011 tarihli celselerde 105 ada 5, 9 ve 28 sayılı parseller hakkındaki davalarında feragat etmiş olması; diğer davacı ve katılanların ise 24/02/2011 tarihli celsede keşif giderlerinin yatırılması için kendilerine verilen kesin süre içinde bu hususu yerine getirmemiş olmaları nedeniyle davacı ve katılanların davalarının reddine; çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm davacılardan M.. H.. tarafından 14, 15, 16, 17, 18, 22 ve 25 sayılı parseller; A.. T.. tarafından 26 ve 27 parseller; H.. T.. tarafından ise 18 parsel yönünden temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılmış; temyize konu davaların varlığı nedeniyle kesinleşmemiştir.
Mahkemece kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; yargıcın dava konusu şeyi inceleyerek onun hakkında bütün duygularıyla bilgi edinmesi olarak tanımlanabilen keşif; taşınmazlarla ilgili davalarda, dava konusunun yerinde görülüp incelenmesi biçiminde gerçekleşir (H.U.MK.m. 363 vd.). Keşfe gidilebilmesi için mahkemenin bu konuda bir ara kararı oluşturması zorunludur. Bu kararda keşif giderlerinin, keşif giderini yatıracak tarafın ve bunun için gerekli önel veya kesin önelin avukatla kendini temsil ettirmeyen taraf keşif istemişse, kesin önel içerisinde giderleri yatırmamanın sonuçlarının açıklıkla anlatılması; tanık dinlenip, bilirkişi incelemesi yapılacak ise, bu hususun ve keşif günü ile saatinin belirtilmesi; bunun doğal sonucu olarak; hâkim, katip ve götürülecekse mübaşir için yol tazminatının (492 sayılı Harçlar Kanunu m. 34); keşif isteyen taraftan keşif aracını bizzat sağlaması istenemeyeceğinden; mahkeme, yapacağı işe, süresine ve gideceği yere göre gerekli gördüğü aracı kendisi belirleyip, temin edeceğinden, araç için ödenecek para miktarının; keşifte dinlenecek bilirkişi ve tanıkların isimlerinin ve ücretlerinin; bilirkişi ve tanıklarla, gerekiyorsa taraflara keşif gününün haber verilebilmesi için gönderilecek davetiye giderlerinin gösterilmesi yanında; yatırılacak avansın tutarı ile yatıracak tarafın ekonomik gücü, keşif tarihi ve tebligatların ulaşması için geçecek süre gözetilerek keşif gününden önceye rastlayan bir tarihin belirlenmesi ve bunda Tebligat Kanunu ile Tebligat Tüzüğünün gözönünde tutulması zorunludur.
Anılan hususları kapsamayan ve belirlenecek bir miktarın keşif gününe kadar yatırılması biçiminde kurulacak ara kararı ve buna dayalı olarak verilecek önel ve kesin önelin uygulamada H.U.MK. m.414, 163 açısından bir sonuç doğurması olanağı bulunmamaktadır (H.G.K. 26.02.1975 T. 1972/1-1273 E. 1975/258 K; H.G.K. 18.02.1983 t, 1980/1-1284 E. 1983/141 K. H.G.K. 30.12.1992 t. 1992/16-666 E., 1992/769 K.; 20.H.D. 14.12.1992 t, 1992/16198-7040).
Öte yandan, bu koşulların tam olarak yerine getirilmemesi, keşif giderlerine itiraz hakkı olan gider yükümlüsünün bu hakkını kullanmasına da engel oluşturur.
Kadastro mahkemelerinde belirtilen genel hükümler, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 29’ncı maddesi kıyas yoluyla, aynı Kanunun 36’ncı maddesine göre işlem yapılması hallerinde de aynen uygulanır.
Yukarıda açıklanan kanun ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına aykırı olarak kurulan ara kararları sonucu verilen önel ve kesin önele dayanılarak, keşif giderlerinin kanunî sürede yatırılmadığından söz edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar M.. H.., A.. T.. ve H.. T..’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi.