Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/2629 E. 2014/4332 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2629
KARAR NO : 2014/4332
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : Malkara Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2012/2-2013/2

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı E.. A.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 21.06.2012 günlü dava dilekçesiyle; S..Köyünde bulunan ….parsel numaralı 11700 m² yüzölçümündeki taşınmazda 3/9 hisse sahibi olduğunu, bölgede yapılan 2/B çalışmaları sırasında çevre sınırlarında tersimat hatası sonucu tapuda adlarına kayıtlı olan taşınmazın 1711 parsel numarası alarak 2/B madde gereği Hazine adına tesbit edildiğini ileri sürerek, 1146 sayılı taşınmazın orman vasfından ve 1711 sayılı parselden çıkarılarak 1711 nolu parselin bu bölümüne yönelik itirazlarının kabulü ile dava konusu taşınmazın mevcut halinin tesbitini ve çekişmeli 1711 nolu parselden çıkarılarak yeni şekli ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; 1711 sayılı parselin kadastro tutanağının 21.05.2012 ilâ 20.06.2012 tarihleri arası askı ilânına çıkarıldığı, davanın askı ilân süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1973 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile 1998 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bölgede 1973 yılında yapılan ilk orman kadastrosuna ait tüm belgeler ile 1998 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde çalışmalarına ait tutanaklar ve tahdit haritası getirtilip taşınmazın orman tahdidine konumu belirlenmediği gibi 1146 sayılı parselin 1711 nolu taşınmazdaki yeri de tam olarak saptanmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle kesinleşen orman kadastrosu ile aplikasyon ve 2/B madde çalışmalarına ait tüm tutanaklar ve haritası, orman kadastrosuna esas ve altlık olarak kullanılan orijinal kadastro paftası (1146 ve 1711 nolu parsellerin) getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası ve 1711 sayılı parsel paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, yapılan uygulama sonucu 1146 sayılı parselin orman tahdit sınırları ve çekişmeli 1711 nolu taşınmaz içinde kaldığı anlaşıldığı takdirde mahkemece şimdi olduğu gibi görevsizlik kararı verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı E.. A..’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/04/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.