Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/2627 E. 2014/4293 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2627
KARAR NO : 2014/4293
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : Pazar (Rize) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2013
NUMARASI : 2010/8-2013/44

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 29/01/2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili Av. İ.. T.. tarafından istenilmekle, tayin olunan 24/12/2013 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar vekili Av. İ….T… ile karşı taraftan Hazine vekili S… S…geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R

A… İlçesi, B… Köyü …ada 1 parsel sayılı 219431,55 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması sırasında orman vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı H.. M.. vekili, 11.02.1943 tarih cilt 7, no 12 sayılı, davacılar H.. T.., A.. T.., N.. T.. ve M.. T.. vekili ise, 11.02.1943 tarih cilt 7, sıra no 10 sayılı tapu kaydına dayanarak orman sınırları içinde bırakılan taşınmazlarının, ormanla ilgisinin bulunmadığı, dava konusu taşınmazların bir kısmının daha önceden P….İlçesi D…. Köyü’nde kadastroya tâbi tutulduklarından 2. kez kadastro yapıldığı iddiasıyla tespitin iptali ve adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı açtıkları davalar birleştirilmiştir.
Mahkemece; davacılar H..T.. ve arkadaşlarının davasının reddine, davacı H.. M..’nın davasının kısmen kabul kısmen reddine ve dava konusu ….ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile, 1957 yılında yapılan P… İlçesi, D..K…tapulama çalışmaları sırasında 428 parsel sayılı taşınmaz olarak tescil gören taşınmaz içinde kaldığı anlaşılan fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 21.12.2012 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (K)=13308,86 m² bölüme yönelik olarak yapılan 2. kadastronun 3402 sayılı Kanunun 22. maddesi uyarınca hükümsüz olduğundan tesbitinin iptali ile … ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifrazına, bu kısmın ayrılması nedeniyle davalı parsel ikiye bölündüğünden, aynı krokide (M), (L), (T) harfleri ile gösterilen 2663,54 m² kısmın …. adanın en son parsel sayısında tesbit gibi tesciline, geriye kalan 203459,15 m² bölümün …. ada 1 parsel sayısında tesbit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman sınırlandırılmasına itiraz ile tescil istemine ilişkindir.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4 maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması 15/01/2010 – 14/02/2010 tarihleri arasında ilâna çıkarılmıştır.
Davacılar, 1943 tarihli 8, 10 ve 12 sıra sayılı tapu kayıtlarına dayalı olarak ve bir kısım taşınmazlarının D… Köyü sınırlarında içinde yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tapu siciline kaydedildiklerinden mükerrer kadastrosu iddiasında bulunarak dava açmışlar, mahkemece, dayanılan tapu kayıtlarının uygulamasının denetime elverişli yapılmadığı, mükerrer kadastro iddiasıyla dava konusu taşınmazlar ve yakın çevresine başkaca dava açılıp açılmadığı araştırılmamış, taşınmazların 4785 sayılı Kanun uyarınca Devletleştirme kapsamında olup olmadığı irdelenmemiş, D…K…ve B.. Köyleri idarî sınırları ile orman kadastro haritaları kenarlaştırılmak suretiyle mükerrer kadastro çalışması yapılıp yapılmadığı usulünce belirlenmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece öncelikle, her iki köy idarî sınırları ve orman kadastrolarına ilişkin harita ve tutanaklar, en eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının tüm tedavülleri, komşu parsel (D…. Köyü ve B… Köyü) tesbit tutanakları ve dayanığı belgeler ilgili yerlerden getirtilmeli, dava konusu taşınmaza veya yakın çevresine ilişkin olarak aynı tapu kayıtları veya başka tapu kayıtlarına dayanılarak mükerrer kadastro iddiasıyla dava açılıp açılmadığı sorulup saptanmalı, varsa HMK.’nun 166. maddesi uyarınca birleştirilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan; bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli, keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak D… Köyü ve B…. Köyü kesinleşmiş tahdit haritaları kenarlaştırılmak suretiyle birbiri ve köy idarî sınırları ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, dayanak tapu kayıtları, revizyon gördüğü parseller ve varsa komşu parsellere uygulanan tapu veya vergi kayıtları ile irtibatlı olarak dyöntemince zemine uygulanıp, kapsamı belirlenmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 990.-TL vekâlet ücretinin davalılar Hazine ve Orman Yönetiminden alınarak davacılara verilmesine, yine 990.-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı Hazineye verilmesine, Orman Yönetiminin temyiz duruşmasında vekil ile temsil olunmadığından yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.