Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/2569 E. 2014/5244 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2569
KARAR NO : 2014/5244
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Pazarcık Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2012/33-2013/14

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı H.. Ç.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli …Köyü 101 ada 65 parsel sayılı 44500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle B.. Ç.. adına tespit edilmiş; kadastro mahkemesinin 1989/176 Esas sayılı dava dosyasında Orman Yönetimi çekişmeli parselin orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmış, Hazine aynı iddia ile davaya katılmıştır.
Dava dosyası başka parsellere ait dosyalar ile birleştirildikten sonra mahkemece 1989/151 Esas sayılı dosyada 101 ada 65 sayılı parsele yönelik davanın reddine karar verilmekle, hükmün Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09/02/2010 tarih ve 2010/847 – 1427 sayılı kararı ile “…mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olmadığı belirtilerek…” bozulmuştur. Dosya halen derdest olup, Yargıtay ilâmının taraflara tebliği aşamasındadır.
Davacı H.. Ç.., 03/09/2012 tarihinde kadastro mahkemesinde açmış olduğu temyize konu davada 101 ada 65 sayılı parselin halen itirazlı olduğunu, buna rağmen taşınmazın 2/B uygulamasına konu edilerek Hazine adına tescil edildiğini, Hazine tarafından 6292 sayılı Kanun gereğince başvuru yapması için kendisine tebligat yapıldığını ileri sürerek, Hazine adına olan tespitin iptali ile adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; davanın 2/B uygulamasına itiraz davası olduğu, dava konusu … İlçesi, …Köyünde orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarının yapılarak 18.07.1989 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 27/08/2012 tarihinde açıldığı, davaya bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dava dosyasının HMK’nun 20. maddesi gereğince görevsizlik kararının verilen karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten itibaren; kanun yoluna başvurulmuşsa da bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde talep halinde yetkili ve görevli Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aski takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına, HMK’nun 331/2. maddesi gereğince davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderine o mahkemece hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkemece dosya üzerinden bu durumun tespiti ile yargılama giderinin hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından Kadastro Mahkemesinin 1989/151 Esas sayılı dosyasının sonucu beklendikten sonra uyuşmazlık hakkında esastan bir karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek temyiz edilmiştir.Mahkemece davanın 2/B uygulamasına itiraz davası olduğu ve bu uygulamanın kesinleşmiş olması nedeniyle davaya genel mahkemelerce bakılması gerektiği kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür.
Dosyanın incelenmesinde çekişmeli …Köyü 101 ada 65 sayılı parselle ilgili kadastro tespitine itiraz davasının kadastro mahkemesine ait 1989/151 Esas sayılı dava dosyasında görülmekte olduğu anlaşılmaktadır. Yörede kadastro tespitine itiraz davasının devamı sırasında orman kadastrosu yapılmış ve kadastro tespitine itiraz davasının varlığı nedeniyle kesinleşmemiştir. Dolayısıyla kadastro mahkemesinin 1989/151 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan dava aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir.
Sözü edilen dosya ile temyize konu dava dosyası arasında hukukî ve fiili bağlantı olup biri hakkında verilece karar diğerini etkileyecek niteliktedir. Bu nedenle, mahkemece aralarındaki bağlantı nedeniyle temyize konu dosya ile kadastro mahkemesinin 1989/151 Esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilmesi gereklidir. Değinilen yön göz ardı edilerek kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi.