Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/2329 E. 2014/5619 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2329
KARAR NO : 2014/5619
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Burhaniye Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2013
NUMARASI : 2007/83-2013/32

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı M.. O.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 19.09.2007 tarihli dava dilekçesinde özetle; Balıkesir İli, … İlçesi, …..Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda tahminen 80 dönüm civarında bulunan taşınmazın babasından intikal ettiğini ve 50 yıllık zilyetliği bulunduğunu, bu taşınmazın kadastro sırasında 12769,06 m2 yüzölçümlü bölümünün 354 ada 1 parsel numarası verilerek adına tesbit edildiğini, geriye kalan bölümün ise, 101 ada 1 parsel numarası verilerek M.. H.. adına tesbitinin yapıldığını iddia ederek, 101 ada 1 sayılı parselin kadastro tesbitinin iptali ile dava konusu yerin 354 ada 1 sayılı parsele eklenmek sureti ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın reddi ile 101 ada 1 nolu orman parselinin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 27.11.1968 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1978 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, mahkemece yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması yerinde değildir.
Şöyle ki; davacı, 19.09.2007 tarihli dilekçesi ile kendi adına tespit yapılan 354 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik yazıldığı iddiasıyla bitişikteki 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın içinde kalan yaklaşık 80 dönüm bölümün kendi adına tescili istemiyle kadastro ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açmış olup; mahkemece araştırma yapılarak dava konusu edilen yerin orman sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine ve 101 ada 1 sayılı parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş ise de, dosya kapsamından 101 ada 1 sayılı parsel hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediği, 1968 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kalması nedeniyle 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince aktarma sonucu oluştuğu anlaşılmaktadır.
3402 sayılı Kanunun 24 ve 27. maddelerine göre kadastro mahkemesinin görevi, taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlemekle başlar. Ayrıca, ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davalarında da görevlidir. Görev hususu kamu düzeniyle ilgili olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözönünde bulundurulur.
Somut olayda, dava konusu edilen taşınmazla ilgili kadastro tutanağı düzenlenmediği, yapılan orman kadastrosunun önceden kesinleştiği, orman tahdidi içinde kaldığı anlaşılan taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesine göre tapuya aktarıldığı anlaşılmakla ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu düşünülmeden işin esası hakkında karar verilmiş olması yerinde olmadığı gibi kadastro tutanağı düzenlenmediği anlaşılan 101 ada 1 sayılı parselin tesbit gibi tesciline ilişkin hüküm kurulması da yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı M.. O..’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi.