YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2265
KARAR NO : 2014/5459
KARAR TARİHİ : 13.05.2014
MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/11/2010
NUMARASI : 2009/204 – 2010/681
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden ve reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1955 yılında yapılan kadastro sırasında ….. Köyü 8 parsel sayılı 3480 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden bağ niteliğiyle tesbit edilmiş olup, halen davacılar adına tapuda kayıtlıdır.
Davacılar vekili, 10/04/2009 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın ormanla ilgisi olmadığı halde, 1999 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırı içine alındığını ileri sürerek, sınırlamanın iptali istemiyle dava açmışır.
Mahkemece, taşınmazın orman sayılan yerlerden ve muhafaza ormanının devamı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 08/02/1999 tarihinde ilaân edilen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Çekişmeli taşınmazın, kadastro sırasında İ.. Y.. adına tespitine karşı Orman Yönetimi kadastro tesbitine itiraz davası açmış; Karaisali Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 1955/8-563 sayılı kararıyla davanın feragatten reddine karar verilerek kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden ve muhafaza ormanının devamı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 02.04.2010 tarihli keşif sonunda hazırlanan orman bilirkişi raporunda; çekişmeli taşınmazın 1953 tarihli hava fotoğrafı ve 1957 tarihli memleket haritasında yeşil renkli orman alanında kaldığı, eğiminin % 8-10 civarında, üzerinde 40-45 cm. çapında kızılçam ve 25-30 cm. çapında zeytin ağaçları olduğu açıklanmış ise de, 24.09.2010 tarihli ek raporda, taşınmazın eski tarihli resmî belgelerde kısmen bağ olarak gösterildiği açıklanmak suretiyle çelişki yaratılmış, taşınmazın konumunu gösteren eski tarihli hava fotoğrafları rapora eklenmemiş, ziraat uzmanından ağaçların sayısı, yaşı konusunda rapor alınmamış, taşınmazla ilgili Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı tartışılmamıştır. Bundan ayrı; çekişmeli taşınmazların Kırıklı – Dörtler Muhafaza Ormanı ismi ile Devamlı (Sürekli) Muhafaza Ormanı olarak ayrılıp ayrılmadıkları, Kırıklı – Dörtler Muhafaza Ormanı haritasının içinde kalıp kalmadıkları yönünde araştırma yapılmamıştır. Bu durumda, taşınmazın öncesinin orman niteliğinin belirlenmesi yönünde yapılan araştırma yeterli ve kanaat verici değildir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreyi ilgilendiren K.., D.., K.., M.., P.., Ö.. Köylerindeki ormanları içine alan Kırıklı-Dörtler Muhafaza Ormanı haritasında gösterilen Doğusu: Seyhan Baraj Gölü, Batısı: Solbaş-Çatalan Yolu, Kuzeyi: Makam Sırtı – Cümbüşün Çiri Tepe – Bulgur Dağı – Kaşobo – Püren Dağı – Narlı Koca Tepe – Naipler Mahallesi – Çatalan Yolu, Güneyi: Seyhan Baraj Gölü – Çakıt Çayı ile çevrili saha içindeki ormanların “Sürekli muhafaza ormanı olarak ayrıldığı”, 13.08.1984 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Muhafaza Ormanlarının Ayrılması ve İdaresi Hakkında Yönetmeliğin; “Sürekli Ayrılma” başlıklı 3. maddesi aynen;
Sürekli Ayrılma:
Madde 3- Bir ormanın, maki ve fundalığın veya sahipli yerin sürekli olarak muhafaza ormanına ayrılabilmesi için bu alanların:
A) Çığ, arazi kayması ve erozyon nedeni ile bir afetin oluşması muhtemel yerlerde bulunması,
B) Yerleşim merkezlerinin çevre sağlığını olumlu yönde etkilemesi,
C) Kara ve demiryolları ile yerleşim yerlerini toz ve kum fırtınalarına karşı korunması,
D) Baraj, göl ve nehir yataklarının dolmasını engellemesi,
E) Yurt savunması için korunmasının zorunlu görülmesi,
f) Muhafaza ormanlarının tamamlanması için bunlara eklenmesi lazım gelen sahipli yerlerden olması, esas ve şarttır.
Öncelik:
Madde 4- Bir ormanın, maki ve fundalığın veya sahipli yerin sürekli olarak muhafaza ormanına ayrılabilmesi için 3. maddedeki şartlardan en az birinin mevcudiyeti yeterlidir. Bu şartlardan hepsini veya birkaçını bünyesinde toplayan yerler muhafaza ormanına ayrılmada öncelik kazanır.”
Hükümlerinin bulunduğu,
Sürekli Muhafaza Ormanı olarak ayrılmaya ilişkin 23.11.2001 günlü raporda, yönetmelikte belirtilen koşullardan;
1) Seyhan Baraj Gölü kenarında ve Seyhan Barajının su toplama havzası içinde olma,
2) Halen Adana Büyükşehir Belediyesine yapılan içme suyu isale haltı projesinde yer alan ve inşaatı devam eden Doğu ve Batı su isale köprülerinin yapımı ile Büyükşehir Belediyesi mücavir alanına irtibatlandırılması nedeniyle ormana olan baskının azaltılması,
3) Seyhan Baraj Gölünün ve nehrin dolmasının engellenmesi,
4) Su korunma alanı olarak planlamaya konu edilen ve muhafaza ormanı içinde kalan ormanların çevre sağlığının iyileştirilmesine ve sürdürülebilirliğine daha etkin katkıda bulunması amacıyla 6831 sayılı Kanunun 23. maddesi gereğince Kırıklı – Dörtler Muhafaza Ormanı ismi ile Devamlı (Sürekli) Muhafaza Ormanı olarak ayrılmasının gerektiği”nin bildirildiği ve 23.11.2001 günlü bu raporun, O.. M..nün 23.01.2002 günlü teklifi ile Bakanlık Makamına sunularak, Orman Bakanlığının 31.02.2002 gün ve 1 sayılı oluru ile kabul edildiği, Devamlı (Sürekli) Muhafaza Ormanına ayırma olgusunun kesinleştiği ve yukarıda isimleri yazılı köyler ile komşu köylerin tümünde ilân edildiği, muhafaza ormanına ayırmaya ilişkin 23.11.2001 günlü raporun 3/5. maddesinde “Muhafaza ormanı içerisinde münferit ve dağınık halde bulunan ve muhafaza ormanı bütünlüğünü bozan, özel şahıs arazileri kamulaştırılmalı, Hazine arazileri ise ağaçlandırılmak üzere tahsisi talep edilmelidir” şeklinde bilimsel açıklamalarda bulunulduğu, 6831 sayılı Kanunun 3, 4, 23 ve 25. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde muhafaza ormanları ile milli parkların aynı hukukî konumda oldukları H.G.K.’nun milli parklar konusunda oybirliği ile verdiği 09.11.1988 gün ve 1988/8-542-893 sayılı kararında açıklandığı gibi, “Orman rejimine alınan bu tür yerler için sonradan tapu alınamayacağının” kabul edildiği, milli park ve muhafaza ormanı olarak ayrılma işleminin başlı başına orman rejimi ve ayırma olarak kabul edilmesi gerektiğinden tapuda kaydı bulunmayan taşınmazların kesinleşen orman sınırı dışında bırakılmış olsa dahi “Orman niteliğinin devamı” başlıklı 1984 tarihli Yönetmeliğin 38 ve 1986 tarihli Yönetmeliğin 31 ve son olarak çıkartılan ve 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 34. maddesinde “6831 sayılı Orman Kanununun 1. maddesine göre, orman sayılan yerlerdeki; yanan orman alanları, muhafaza ormanları, milli parklar, izin ve irtifak hakkı tesis edilen ormanlar, orman olarak kamulaştırılan ve orman rejimi içine alınan yerler, orman sayılan yerlerden olma özelliğini korurlar.” hükümleri gereğince orman sayılacağı gözetilerek, mahkemece en eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi, bir harita mühendisi bulunamaması halinde bir fen elemanı ve ziraat uzmanı yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumları saptanmalı; yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları kadastro paftası ile çakıştırılıp steroskop aletiyle incelenerek, çekişmeli taşınmazın üzerinde neler gözüktüğü belirlenmeli, münhanili kadastro paftasından, memleket haritası, halihazır harita ve topoğrafik haritalardan da yararlanılmak suretiyle çekişmeli yerlerin gerçek eğimi belirlenmeli, kadastro paftası ölçeği ile Kırıklı – Dörtler Sürekli Muhafaza Ormanı haritası ve ölçekleri eşitlenerek, taşınmazın Kırıklı – Dörtler Muhafaza Ormanı sınırları içinde kalıp kalmadığı yönünde ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan ortak krokili rapor alınmalı, bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı, yaşı, orman ağaçlarının toplu mu dağınık mı bulundukları konusunda ziraat mühendisine inceleme yaptırılmalı, kesin hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılmalı, bundan sonra elde edilecek delillere göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi.