Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/2112 E. 2014/7281 K. 09.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2112
KARAR NO : 2014/7281
KARAR TARİHİ : 09.09.2014

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ada 1 ve 9, 157 ada 3,158 ada 1, 159 ada 17, 44, 60, 61, 62, 69 ve 119 ile 160 ada 3, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar, 1. derece doğal sit alanında kalmaları nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacılar, çekişmeli taşınmazların zilyedlikle kazanılacak yerlerden olduğu ve kendi zilyedliklerinde bulunduğu iddiasıyla dava açmışlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne 155 ada 9, 159 ada 62 ve 160 ada 7 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile Yusuf oğlu 1945 doğumlu … adına;
158 ada 1, 159 ada 17 ve 60 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile İsmail oğlu 1942 doğumlu … adına;
159 ada 44 ve 119 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile Yusuf kızı 1946 doğumlu … adına;
160 ada 3, 8; 155 ada 8, 12, 19; 156 ada 1, 9; 157 ada 3; 159 ada 61, 69 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile oğlu 1941 doğumlu … adına tapuya tescillerine, 155 ada 8 ve 12 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine “Taşınmaz 3. Derece Arkeolojik Sit sınırları içerisindedir ” şerhi verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 2006 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından 1948, 1957, 1978 ve 1995 tarihli resmi belge niteliğindeki memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre yapılan araştırma inceleme sonunda, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı, doğal sit alanında kalmadığı, yalnızca 155 ada 8 ve 12 parsellerin alanında kaldığı, tüm taşınmazlarda davacılar lehine 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddesine göre zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına
09/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.