YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1975
KARAR NO : 2014/4023
KARAR TARİHİ : 03.04.2014
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar İsa ve M.. Ç.. ile davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, Y….İlçesi, B…. Köyünde bulunan çekişmeli taşınmazın 1951 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında taşlık, çalılık olarak tesbit harici bırakıldığını; ancak, komşu … ve … sayılı parseller maliki … B… tarafından imar ve ihya edildiğini, davacıların 1993 yılında … B… mirasçılarından satın aldıklarını ileri sürerek, davacılar adına Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca tescil kararı verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 11.01.2005 tarihli raporda (A2) ile gösterilen 25.745,31 m2 ve (A3) ile gösterilen 6224,72 m2 işaretli toplam 31.970,03 m2’lik taşınmazın 1/2’şer pay oranı ile davacılar adlarına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17.5.2007 tarih ve 2007/6246 – 6479 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Çekişmeli taşınmazlar 1956 tarihli memleket haritasında ormana sınır olduğu halde, bu memleket haritasının hazırlanmasına esas olan eski tarihli hava fotoğrafları ile davacıların eklemeli zilyetliğinin başladığı iddia edilen 1980’li yıllara ait hava fotoğrafları (ve buna göre düzenlenen yeni tarihli memleket haritası) getirtilip, özel stereoskobik aletlerle incelenmemiş ve zilyetliğe ilişkin bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmemiş, bu belgelerde, 1980’li yıllarda çekişmeli taşınmazların ne durumda kullanılıp kullanılmadığı araştırılmamıştır. Hava fotoğrafları bir yerin orman olup olmadığı ve kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında en önemli delillerdir. Bu gerçek, H.G.K.’nın ve Dairemizin birçok kararında kabul edildiği gibi, önceki yıllarda orman kadastrosu ile ilgili davaların temyiz incelemesini yapmakta olan 14. Hukuk Dairesinin birçok kararında da kabul edilmiştir. (14.H.D.15.02.1991 gün 1999/606-1516 S.K.) 1956 tarihli memleket haritasının yapımına esas olan ve yine 1980’li yıllara ait hava fotoğrafları ile bu yıllara ait memleket haritası getirtilerek çekişmeli taşınmazların bu belgelerde nasıl gösterdikleri, o yıllarda zilyet edilip edilmediği uzman bilirkişiler yardımıyla ve özel aletlerle incelenmesi gerektiği; diğer taraftan (A1) işaretli yerin (37447 m2) orman olduğu belirlenmiş ve Orman Yönetimi 23.12.2005 tarihli dilekçe ile tescil isteğinde bulunduğu, yine Hazinenin de aynı konuda isteği olduğu halde (M.Y. 713/6 göre) bu konuda olumlu-olumsuz karar verilmemiş olmasının doru olmadığı]na değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve (A2) ile gösterilen 25745,31 m2’lik ve (A3) ile gösterilen 6224,72 m2’lik kısımların ½ şer hisseli olarak davacılar adına tesciline; (A1) ile gösterilen 37447,51 m2’lik kısma yönelik davanın reddine, bu kısmın orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi ve Hazine tarafından (A2) ve (A3) ile gösterilen kısımlara yönelik olarak temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13.07.2009 tarihli ve 2009/9572 – 11753 sayılı ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmaz 1992 tarihli memleket haritasında açık alanda kalmakla birlikte üzerinde yapraklı orman ağacı sembolleri bulunmaktadır ve çekişmeli taşınmazın hava fotoğrafları üzerinde yeri gösterilmemiştir. Karara dayanak alınan bilirkişi raporları bu hali ile denetlemeye elverişli değildir. Bu nedenle yeniden yapılacak keşifte, eski tarihli ve 15 – 20 yıl önceye ait çift hava fotoğrafları ve memleket haritaları incelenerek taşınmazın niteliği ve kullanım durumunun araştırılması, orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun saptanması halinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, dava konusu 19.01.2009 günlü fen bilirkişi krokisinde (A2) ile gösterilen 25745,31 m²’lik kısım ile (A3) ile gösterilen 6224,72 m²’lik kısım ile (A1) ile gösterilen 37447,51 m²’lik kısmın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar İsa ve M.. Ç.. tarafından esasa yönelik olarak, davalı Orman Yönetimi tarafından ise vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Bölgede, orman kadastrosu yapılmamıştır. Çekişmeli yerler 1952 yılında yapılan arazi kadastrosunda çalılık olarak tescil harici bırakılmışlardır.
Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma kararında, eski tarihli ve 15 – 20 yıl önceye ait çift hava fotoğrafları ve memleket haritaları incelenerek taşınmazın niteliği ve kullanım durumunun araştırılması gereğine değinilmiş, mahkemece çekişmeli taşınmazın hava fotoğrafları üzerinde elle işaretlendiği yetersiz raporlar esas alınarak ve uygulanan memleket haritalarında (A2) ile gösterilen bölümün bir kısmının üzerinde çam sembolü bulunan yeşil alanda, bir kısmının da açık alanda kaldığı değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
Bu nedenle mahkemece, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir eski tarihli ve 15 – 20 yıl önceye ait çift hava fotoğrafları ve memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek dosya içine konulduktan sonra, dava dosyası, hükme esas alınan raporu düzenleyen fen ve orman bilirkişilerine verilerek hava fotoğrafları ve memleket haritaları (1/5000, 1/25000 ölçekli olarak ayrı ayrı) ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftasının ölçeği de memleket haritaları ve hava fotoğrafları ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri müşterek imzalı açıklamalı ek rapor alınmalı, dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar İsa ve M.. Ç..’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Orman Yönetiminin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 03.04.2014 günü oy birliği ile karar verildi.