YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1949
KARAR NO : 2014/5605
KARAR TARİHİ : 15.05.2014
MAHKEMESİ : Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2013/343-2013/504
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı H.. H.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı A.. K.. vekilinin, kapatılan Yavuzeli Sulh Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Y…. İlçesi, … Köyünde bulunan 264 parsel sayılı taşınmazın mera niteliğinde olduğunu, davalının hissedarı bulunduğu …. Köyünde bulunan 106 parsel sayılı taşınmazın da 264 sayılı parsel içerisinde kalması gerektiğini ileri sürerek, …..Köyü 106 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile H.. H.. adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Yavuzeli Sulh Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazın değerinin dava tarihi itibariyle sulh hukuk mahkemelerinin görev sınırını aştığından bahisle mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkemeye başvurulması halinde dosyanın görevli Yavuzeli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiş, yerel mahkeme hükmü 12.04.2013 tarihinde temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir.
Yavuzeli Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan inceleme sonucu; Yavuzeli Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının 26/03/2013 tarihinde Yavuzeli Mal Müdürlüğüne, 03/04/2013 tarihinde ……Köyü Muhtarlığı vekiline ve 04.03.2013 tarihinde A.. İ.. Şefliğine tebliğ edildiği, mahkeme hükmünün 12/04/2013 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından 06/05/2013 tarihinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi yönünde talepte bulunulduğu anlaşıldığından bahisle HMK’nun 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, H.. H.. vekilince davacı sıfatı bulunmayan H.. H.. aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Mahkemenin bu kabulü yerinde değildir. Şöyle ki; yerel mahkemece; davanın açılmamış sayılmasına ve davalı taraf lehine hükmedilen vekâlet ücretinin davacı taraflara yükletilmesine karar verildiği görünmektedir.
O halde; öncelikle belirtmek gerekir ki, karar başlığında davacı olarak gösterilen H.. H..’nin dosya arasında mevcut usûlüne uygun bir dava dilekçesi bulunmadığı gibi davaya usûlünce bir katılımı da bulunmamaktadır. Orman Yönetimi ile birlikte H.. H..’nin davacı olarak gösterildiği ve hâkim havalesi dahi bulunmayan dilekçede H.. H.. vekilinin imzasının bulunmadığı görülmektedir. Ayrıca, Orman Yönetimi vekilinin H.. H..yi temsil yetkisi bulunmadığı ve H.. H.. vekilince sadece dava ve duruşmalara katılarak beyanda bulunulmasının da kendisine taraf sıfatı vermeyeği bilinmelidir. Tüm bu nedenlerle, davada taraf olmayan kurumun karar başlığında davacı olarak gösterilmesi doğru değildir ve davada taraf olmayan kurum aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmesi de usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı H.. H..nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 15/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.