Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/1921 E. 2014/3557 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1921
KARAR NO : 2014/3557
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2013/106 D. İş – 2013/106

Taraflar arasında görülen dava sırasında Hâkim .. tarafından 07.11.2013 tarihli celsede verilen ara karar ile H.M.K.’nun 36. maddesi gereğince davadan çekinilmiştir.
Çekilme talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar E.. Ö.. ve arkadaşları vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Taraflar arasında görülen dava sırasında davalılar vekili tarafından 07.11.2013 tarihli celsedeki imzalı beyan ve 08.11.2013 hâkim havale tarihli dilekçe ile özetle; “…Hâkim hakkında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna şikayette bulunulduğu ve hakkında tahkikat açıldığından aralarında husumet bulunduğu…” gerekçesiyle hâkimin çekilmesini, aksi halde reddini talep ettikleri istemiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Reddedilen Hâkim ….. (.., 07.11.2013 tarihli celsede; “…Hâkimin çekilmesini gerektirir husus davalaşma şeklinde hasım olmasına amir ise de karşı tarafın bu tür istekleri sürekli dile getirdiği, şikayet ve isteklerin hâkim üzerinde olumsuz etki bırakmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, verilecek kararda hâkimin bu düşünce etkisinde kalması dahilinde olabileceği gibi taraflar yönünden de böyle bir şüphe taşıyacağı…” gerekçesiyle davadan çekilmiştir.
Dosyayı inceleyen merci tarafından çekilme kararının yerinde olmadığına ve HMK’nun 42/4 maddesi gereğince talepte bulunan H.. A., E.. Ö.. ve C.. Ö..’ın 500.-‘er TL disiplin para cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin verilen karar, davalı asil ve diğer davalılar vekili Av. E.. Ö.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme hâkiminin çekilmesi, H.M.K.’nun 36. maddesi gereğince hâkimin kendi kendini reddi niteliğindedir.
Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır (Anayasa madde 9). Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle, hâkimler önüne gelen uyuşmazlıkları, ilgili mevzuat çerçevesinde çözmek zorundadır. Bu işlemi yaparken hâkim, bir olayla ilgili kuracağı hükümle, tarafların adalet duygusunu zayıflatacağını değil, güçlendireceğini hedefleyerek çalışmalı, kanunlardan aldığı güçle hareket etmelidir. Somut olayda, şikayet ve isteklerin hâkim üzerinde olumsuz etki bırakmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, verilecek kararda hâkimin bu düşünce etkisinde kalması dahilinde olabileceği gerekçesiyle mahkeme hâkimi tarafından çekilme kararı verilmişse de, maddî bulgu ve delillerle desteklenmeyen soyut iddiaların hâkimlerce duygusallıkla karşılanıp davadan çekilmelerine neden olması, ileride giderilmesi mümkün olmayacak zararlara yol açacağından, kabul edilemez. Aksi hâlde, bir
yerde görev yapan hâkimlerin, aynı yöntemle davadan çekilmeleri sağlanarak, tabiî hâkim ilkesinin zedelenmesine yol açılacağı unutulmamalıdır. Bu nedenle merciin, HMK’nun 36. maddesi gereğince hâkimin çekilmesi koşullarının oluşmadığı yönündeki kabulü usûl ve kanuna uygundur. Ancak; merci tarafından yalnızca hâkimin çekilmesi konusunda karar verilmiş olup, davalı asil ve davalılar vekilinin reddi hâkim talebi konusunda inceleme yapılıp olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usûl ve kanuna aykırıdır.
Kabule göre, HMK’nun 42/4 maddesi uyarınca reddi hâkim talebinin esas yönünden reddedilmesi ve ret talebinde bulunan tarafın kötüniyetli olması halinde disiplin para cezasına hükmedilebileceği, somut olayda ise merci tarafından hâkimin çekilmesi konusunda karar verildiği reddi hâkim konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği halde, reddi hâkim talebi hakkında verilecek olumsuz kararın sonucu olarak şartlarının bulunması halinde uygulama imkanı bulunan disiplin para cezasına hükmedilmesi de usûl ve kanuna aykırı olup, hükmün bu yönden de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı asil ve diğer davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile merci kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/03/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.