Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/1847 E. 2014/4959 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1847
KARAR NO : 2014/4959
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

MAHKEMESİ : Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2013
NUMARASI : 2010/304-2013/785

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 29/09/2010 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; yörede 2613 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılan tapulama sırasında dava konusu.. ada 24,… ada 1, .. ada 1,.. ada 1, …ada 1 ve … ada 1 parsel sayılı taşınmazlara müvekkilinin murisi Sahip(bey) adına kayıtlı 13/Şubat/1305 tarih 185 sıra numaralı tapu kaydı ile Ali oğlu Ş..Ö.. adına kayıtlı 16/06/1951 tarih ve 4 sıra numaralı tapu kaydının uyduğu belirtilmesi karşısında Tapulama Komisyonunca aynı kuvvet ve mahiyette geçerli iki tapu kaydının mevcut olduğu hangisinin geçerli olduğunun mahkemece belirlenmesi için tutanakların malik haneleri açık bırakılmasına karar verildiğini, bunun üzerine müvekkilerinin miras bırakanları S.. P.., M.. P.., F.E.H…Ö.., N.E. P.. tarafından, Ali oğlu Ş..Ö.. mirasçıları aleyhine 27/02/1957 tarihinde Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesinde tapulama tesbitine itiraz davası açıldığını, Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/1975 tarih 1966/221-1975/467 sayılı kararı ile müvekkili murislerinin sundukları 13/Şubat/1305 tarihli tapu kaydının dava konusu .. ada 24, .. ada 1, …. ada 1, … ada 1,.. ada 1 ve ..ada 1 parsel sayılı taşınmazlara tamamen uyduğundan bahisle davacıların davasının kabulüne karar verildiğini ve taşınmazların müvekkili murislerinin adlarına tesciline karar verildiğini, kadastro komisyonunca her nasılsa, murislerin açtıkları tapulama tesbitine itiraz davası derdest iken, 12/06/1958 tarihli ikinci bir komisyon kararı ile dava konusu İ…Mahallesi …ada 1 ve… ada 1 parsellerin tamamı ile ….ada 1 parsel sayılı taşınmazın 857607 m2 (ifrazla … ada 2 parsel)’lik kısmının orman tahditi içinde kaldığından bahisle Hazine adına tesciline karar verildiğini, kadastro komisyonunun davalı olan parseller hakkında vermiş olduğu 12/06/1958 tarihli kararının yok hükmünde olduğunu belirterek, Beykoz İ…, İ…Mahallesi, … ada 1, .. ada 1 ve … ada 2 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına hissesi oranında tescilini talep etmiştir.
Mahkemece dava konusu edilen parsellerin Beykoz Kadastro Mahkemesinin 2010/2851 E. sayılı dosyasında davalı oldukları gerekçesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26 ve 27. maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İ.. Mahallesi, … ada 1, .. ada 1 ve ..ada 2 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yer olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup 3402 sayılı Kanunun Ek-4 maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de, verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Şöyle ki; davacının iddiası çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu iddiasına dayalı olup tapu kayıtlarının iptali istenen taşınmazların Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 23/12/1975 tarih ve 1966/221-1975/467 sayılı kararı ile davacının murisi Sare P..’nun da aralarında bulunduğu gerçek kişiler adına hükmen tesciline karar verilip kesinleştiği, yörede ilk orman kadastrosunun 1940 yılında, aplikasyon ve 2. madde uygulama çalışmalarının ise 1976 yılında yapılıp kesinleştiği tahdide itiraz sürelerinin de çoktan geçtiği, 3402 sayılı Kanunun Ek-4 maddesi gereğince yapılacak çalışmaların ancak öncesi orman olup nitelik yitirmesi nedeniyle 2/B kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde yapılabileceği mülkiyeti ihtilaflı yerlerde Ek-4 çalışmalarının yapılmasının mümkün bulunmadığı, Beykoz Kadastro Mahkemesinin 2010/2851 E. sayılı dosyasında, Ek-4 çalışmaları neticesinde oluşturulan kadastro tesbitlerine karşı açılan davanın eldeki davanın sunucunu bekletici mesele yapması gerekeceği, eldeki davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği hususları düşünülmeden yazılı şekilde kadastro mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 22.04.2014 günü oybirliği ile karar verildi.