Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/1768 E. 2014/3895 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1768
KARAR NO : 2014/3895
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

MAHKEMESİ : Osmaniye Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2012/43-2013/38

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında O..İli, Merkez İlçesi, Ç…Köyü, …ada 8 parsel sayılı 1519 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden bahçe niteliği ile Sebahittin Çenet adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne,…… ada 8 parsel sayılı taşınmazın tesbitinin iptaliyle yayla vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 27/03/1996 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesine göre yapılıp 25/12/2009 tarihinde ilân edilen fennî hataların düzeltilmesi çalışmaları ve 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 07/11/2012 – 06/12/2012 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna uygun değildir. Şöyle ki; 06.05.2013 tarihli keşif sonrası ibraz olunan ziraat bilirkişisi raporunda, taşınmazın, 25-30 yıldan beri kültür arazisi olarak kullanıldığını belirtmekle birlikte, insanların yaz aylarında yayla amacıyla kulandıkları bir yer olduğu, bu amaç doğrultusunda baraka tip evler inşa edilmek suretiyle yerleşim alanı oluşturulduğu belirtilerek raporda kendi içinde çelişkiye sebep olunmuştur. Ayrıca, sağlıklı sonuca ulaşılması için dava konusu taşınmazın hukukî durumunun, aynı konumda bulunan …… ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar ile birlikte değerlendirilmediği gibi, usûlüne uygun olarak yayla araştırması da yapılmamıştır. 1 parsel hakkında Hazinenin aynı iddia ile açtığı dava, Dairenin 2013/8747; 6 parsel hakkındaki dava da 2013/10443 sayılı dosyasında yapılan temyiz incelemeleri sonucunda bozulmuştur.
Bu nedenlerle; mahkemece, bir fen elemanı ve önceki ziraat bilirkişi dışında üç ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, sayısı incelenmeli ve zapta geçirilmeli; aynı konumda bulunan …. ada 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar ile birlikte bir bütün olarak değerlendirilip, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmelidir.
Ayrıca, taşınmazların kamu malı niteliğinde mera (yayla) olarak kabul edilebilmesi, yetkili ve idarî merciler tarafından mera (yayla) olarak tahsis edilmesi ya da öncesi bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mera (yayla) olarak kullanıla gelmesine bağlıdır.
O halde; taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca yayla tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden, 4342 sayılı Kanun uyarınca mera (yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığı mülkî amirlikten sorulup saptanmalı, yapılmış ve işlemler kesinleşmiş ise yayla tahsis haritası ve eki belgeler getirtilmeli, yöreyi iyi bilen yaşlı, yansız, dava konusu taşınmazın bulunduğu köye komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar ile fen memuru ve ziraat bilirkişiler, tesbit bilirkişileri hazır olduğu halde dava konusu taşınmaz başında yapılacak keşifte mera (yayla) tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlendikten sonra yerel bilirkişi yardımı ve fen memuru eliyle her iki harita çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktaları ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, bu yolla dava konusu taşınmazların mera (yayla) tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, yetkili idarî merciler tarafından mera (yayla) tahsisi yapılmamış ise yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların öncesi bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera (yayla) olarak kullanılıp kullanılmadığı yolunda bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile tesbit tutanağı bilirkişilerinin beyanları çeliştiği takdirde tesbit tutanağı bilirkişileri taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek beyanlar arasındaki çelişki giderilmeli, uzman ziraat bilirkişiden taşınmazın fiziksel yapısı, meyil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin baskın olduğu konularında ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.