YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1751
KARAR NO : 2014/3325
KARAR TARİHİ : 20.03.2014
MAHKEMESİ : Gölköy Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2013
NUMARASI : 2008/1604-2013/20
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. K.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .. İlçesi … Köyü 164 ada 4 parsel sayılı 641,85 m² yüzölçümündeki taşınmaz, fındık bahçesi niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği dayanılarak 4/16 hissesi davalı E.. K.., 6/16 hissesi davalı C.. K.., 3/16 hissesi davalı G.. K.., 3/16 hissesi davalı E.. K.. adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, tesbitin iptaliyle taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tesbitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı H.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece dava konusu taşınmaza uygulanan memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre orman olduğu ve bitki örtüsü ve toprak yapısıyla da orman olma özelliğini taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; Yargıtay 20. Hukuk Dairesince, bilirkişilerden ek rapor alınması için noksan ikmali ile mahal mahkemesine gönderildiği hâlde keşifte bulunan ve hükme esas alınan raporları hazırlayan bilirkişilerden ek rapor alınmamış ve iade gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu nedenle mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları, varsa amenajman planı ve çekişmeli parsele komşu olan 163 ada 1, 163 ada 2, 163 ada 3, 163 ada 5, 172 ada 3, 172 ada 5, 172 ada 6, 172 ada 7 nolu parselere ait kadastro tesbit tutanağı ile varsa dayanak tapu ve vergi kayıtlarının; eğer itirazlı ise dava dosyasının, kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile
yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili ve hava fotoğrafları ve memleket haritasında görülen yeşil ya da koyu renkli alanların ne anlama geldiği, taşınmazın üzerinde var ise ağaçların sayısı, cinsi, kapalılık oranının açıklandığı bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.