Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/1678 E. 2014/3476 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1678
KARAR NO : 2014/3476
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

MAHKEMESİ : Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/03/2011
NUMARASI : 2009/501-2011/448

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1975 yılında yapılıp 24/03/1976 ilâ 26/04/1976 tarihleri arasında ilân edilen kadastro sırasında … Köyü 2200,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz orman tahdidi içinde iken kültür arazisi haline getirildiğinden sözedilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edilmiş, daha sonra S… K.. isimli bir kişinin açtığı tesbite itiraz davası üzerine Fethiye Tapulama Mahkemesinin Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin onama kararıyla kesinleşen 10.02.1977 gün ve 1976/344 – 1977/17 sayılı kararıyla davacının davası reddedilerek taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaz daha sonra üç parçaya ifraz edilmiş, ifrazdan sonra dava konusu 329 parsel halen tapuda 955,44 m² yüzölçümüyle davalı Hazine adına tarla niteliğiyle tapuda kayıtlı olup, beyanlar hanesinde “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca 758,03 m²’sinin tamamı orman sınırı dışına çıkartılan sahada, 1441,97 m²’sinin tamamı da orman sınırı içinde kalmaktadır.” şeklinde taşınmazın ifrazdan sonraki yüzölçümüyle uyumlu olmayan şerh bulunmaktadır.
Davacı Orman Yönetimi, 14/09/2009 havale tarihli dilekçesiyle, .. Köyü 329 parsel sayılı 955,44 m² yüzölçümündeki taşınmazın davalı adına orman vasfı dışında tapuya tescil edildiğini, ancak, taşınmazın kesinleşmiş orman tahdidi içinde olduğunu belirterek, taşınmazın orman olan kısımlarının tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi istemleriyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1744 ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2. madde ve 2/B madde uygulaması kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacı Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş, hüküm, davacı Orman Yönetimi tarafından esastan, davalı Hazine tarafından ise vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1948 yılında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1977 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile 1990 yılında ilânı yapılıp kesinleşen 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Karara dayanak alınan orman ve fen bilirkişinin asıl raporunda çekişmeli taşınmazın tamamının P. XXXII poligon numaralı 2/B parseli içinde olduğu belirtildiği halde, Dairenin iade kararı ile aynı bilirkişilerden alınan ek raporda ise, “tutanak sayfa no 13’de belirtildiği üzere OTS.9057’den OS.2343 nolu noktaya birleştirilme yok iken sehven birleştirilmiş gibi rapor düzenlenmiş olup; hattın OTS.9057, OS.2125, 2126, 2143, 2129 hattı olduğu ve hattın kuzey kısmında kalan ve dava konusu 329 numaralı parselin tamamının orman sayılan yerlerden olduğu (tahdit içinde)” belirtilmiştir. Bu haliyle rapor çelişkili olup bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Mahkemenin kabulüne göre ise, davacı Orman Yönetiminin davası reddedildiği halde vekille temsil edilen Hazine lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.