YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1554
KARAR NO : 2014/4108
KARAR TARİHİ : 07.04.2014
MAHKEMESİ : Erdemli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2010/890-2013/76
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında S….. Köyü…ada 4507 parsel sayılı taşınmaz, kesinleşmiş orman tahdidi içinde kalması nedeniyle tesbit tutanağı düzenlenmeksizin ada ve parsel numarası verilerek 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince tapu kütüğüne aktarılmıştır.
Davacı, bir parça taşınmazının orman parseli içinde bırakıldığını ileri sürerek, zilyetlik iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2004 yılında orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmış, 24.7.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
Mahkeme kararından sonra Anayasa Mahkemesi tarafından 22.05.2013 tarih ve 2012/108 Esas – 2013/64 Karar sayılı ilâm ile 31.8.1956 günlü, 6831 sayılı Orman Kanununun, 05.11.2003 günlü, 4999 sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 6. maddesiyle değiştirilen 11. maddesinin birinci fıkrasının “Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir.” biçimindeki üçüncü ve dördüncü cümlelerinin Anayasa’nın 13, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptallerine karar verilmiştir. Karar 12.07.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmış, yayımdan itibaren 6 ay sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiş olup, 13.01.2014 günü itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 26.2.2014 tarihli 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 01.03.2014 tarih ve 28928 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve 6527 sayılı Kanunla, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 11’inci maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrası, “Orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler. İlan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar kesinleşir. Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanarak Hazine hariç itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Getirilen bu yeni düzenlemeye göre, tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık süre içerisinde tapuya dayalı olsun veya olmasın kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açılabilecektir.
Eldeki dava 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içerisinde açılmış olup, kanundaki değişikliğin derdest davalarda da uygulanması gerektiğinden tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesinin temini için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 07.04.2014 günü oybirliği ile karar verildi.