YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1474
KARAR NO : 2014/2739
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/12/2012
NUMARASI : 2011/67-2012/417
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, 28/03/2011 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri S.. Köyünde 20590 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, tapulama sırasında tesbit dışı bırakıldığını, ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğunu iddia ederek, 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi hükmüne göre Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, taşınmazın orman bütünlüğü içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava 3402 sayılı Kanunun 18. maddesine göre tapusuz taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1957 yılında yapılan tapulama çalışmaları bulunmaktadır. Taşınmaz bu çalışmada çay yatağı olarak tesbit harici bırakılmıştır.
Mahkemece, (A) harfi ile işaretli 20590 m2 yüzölçümlü çekişmeli taşınmazın % 10 – 50 eğimli, üzerinde 50 adet kızılçam bulunan orman bütünlüğü içindeki yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dairenin geri çevirme kararı üzerine hazırlattırılıp gönderilen bilgi ve belgelere göre, taşınmazın 1968 yılında kesinleşen orman sınırının dışında kaldığı, eski tarihli resmi belgelerde de açık alanda yer aldığı, ancak, hemen güneyde bulunan (B) harfi ile işaretli 7323 m2 yüzölçümlü komşu taşınmaz hakkında Hazinenin yine Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açtığı tescil davasının, mahkemenin 2011/139 sayılı dosyasında kabul edildiği, taşınmazın nitelik belirtilmeksizin Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, sözü edilen dosyada orman araştırmasının yapılmadığı anlaşılmıştır.
Temyize konu dosyada ise taşınmazın bulunduğu yerde paftada “A.. yatağı” yazılı olduğu ve hem doğusundan, hem kuzeyinden Akçay geçtiği halde, jeolog bilirkişiden rapor alınmamış, taşınmazın eski veya yeni çay yatağı olup olmadığı, halen derenin aktif etkisi altında bulunup bulunmadığı ve tescile tabi yerlerden olup olmadığı konusu tartışılmadan karar verilmiştir.
O halde; mahkemece, bir fen, bir jeolog, bir ziraat bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, taşınmazın kısmen veya tamamen A..’ın aktif etkisi altında olup olmadığı, çayın en son ne zaman yatak dağiştirdiği, eski çay yatağı ise ekonomik olarak yararlanmanın mümkün olup olmadığı konularında rapor alınmalı, böylece taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 16. maddesinde yazılı kamu mallarından mı, yoksa 18/1. maddesinde yazılı ekonomik yarar sağlanması mümkün olan ve tescile tabi bulunan yerlerden mi olduğu kesin olarak belirlenmeli, tescile tabi yerlerden değil ise dava reddedilmeli, değil ise toplanan deliller dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA 04.03.2014 günü oy birliği ile karar verildi.