YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1455
KARAR NO : 2014/2805
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : Gerze (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 21/09/2012
NUMARASI : 2010/3 – 2012/64
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı M.. A.. vekili ve davalı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı M.. A.., D… İlçesi, Ü.. Köyü, A.. B.. Mevkii, G.. Mevkii ve G… Mevkiinde bulunan üç parça taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı nedeni ve maliki olduğu iddisasıyla, orman olarak yapılan tesbitlerin iptali ve kendi adına tashihen tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı M.. A.. tarafından, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği ve davalı Orman Yönetimi vekili tarafından, vekalet ücretine karar verilmemesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu gerekçeleriyle temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosunun iptali ve tescil istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 02/12/2005 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi zorunludur.
Somut olayda; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 02/12/2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Bu durumda; eldeki dava, kesinleşen orman kadastrosunun iptali mahiyetinde bir dava olup; bu tür davalarda görev, 6831 sayılı Kanunun 11.maddesi hükmü gereğince genel mahkemelere aittir. Bu gerekçelerle mahkemece, kadastro mahkemesinin görevi kapsamında kalmayan davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı M.. A.. vekili ile davalı Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.