Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/1385 E. 2014/2934 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1385
KARAR NO : 2014/2934
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü, 182 ada 3 ve 236 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar, sırasıyla ham toprak ve tarla niteliğiyle Hazine ve … Köyü tüzel kişiliği adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı, taşınmazların kendisine ait Şubat 1997 tarihli ve 10 numaralı tapu kapsamında bulunduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 182 ada 3 sayılı parselin davacı adına tapuya tesciline, 236 ada 3 sayılı parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm davacı … ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, 20. Hukuk Dairesinin 14.11.2012 gün ve 2012/12807 – 12680 sayılı kararıyla 236 ada 3 sayılı parsel yönünden onanmış, 182 ada 3 sayılı parsel yönünden bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “…mahkemece, bu parsel hakkında orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacıya ait 182 ada 1 parselle birlikte kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 182 ada 3 parselin davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, keşifte tutanağa geçen hâkim gözlemi, yerel bilirkişi beyanları ve ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmazda çam ve meşe ağaçları bulunduğu, tarımsal faaliyete konu olmadığı ve özel otlak olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davacının dayandığı sulh hukuk mahkemesinde hasımsız açılan tescil davası sonucu oluşan Şubat 1997 tarih ve 10 numaralı tapu kaydının da, 182 ada 3 sayılı parseli kapsamadığı, yalnızca 182 ada 1 sayılı parsele ait olduğu olgusu dairenin geri çevirme kararı ile getirtilen asliye hukuk mahkemesinin 2008/53 sayılı Hazine ile … arasında görülen dava sonucunda kesinleşmiştir. Böylece, davacı herhangi bir belgeye değil, zilyedliğe dayanmaktadır ve yalnızca hayvan otlatma şeklinde sürdürülen zilyedlik 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. maddelerinde sözü edilen kazanmayı sağlamaya yeterli değildir. O halde, mahkemece, 182 ada 3 sayılı parsel hakkındaki davanın da reddine ve tesbit gibi ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda; … Mevkiinde kain 182 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili davasının reddi ile, bu taşınmazın tesbit gibi ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1969 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı …’e yükletilmesine 06/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.