Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/1379 E. 2014/4104 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1379
KARAR NO : 2014/4104
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Tekirdağ Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/14-2013/40

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı, tapu kaydına dayanarak yörede 2005 tarihinde ilk kez yapılan ve 12.07.2006 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında Ç…İlçesi, Y….Köyünde bulunan …. ada …. parselin orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu ileri sürerek, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu …..ada 17 sayılı parselde davacıya ait 16 ve 18 nolu bağımsız bölümlerin orman tahdit sınırı dışına çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Mahkemece, dava kabul edilerek davalı taşınmazda davacının sahibi oldukları bağımsız bölümlerin orman tahdit sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmiş ise de, verilen karar yerinde görülmemiştir. Davalı taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurularak 44 adet bağımsız bölüm oluşturulmuştur. Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri gereğince, kat irtifakı kurulan taşınmazlarda bağımsız bölümler kat irtifakı maliklerine ait olup ortak alanlarda ise bütün kat irtifakı maliklerinin payları bulunmaktadır. Başka bir anlatımla; taşınmazdaki ortak bölümler müşterek mülkiyet hükümlerine tâbidir. Bu nedenle, taşınmazdaki bazı bağımsız bölümlerin tahdit dışına çıkartılmış olması davacıların taleplerini tam olarak karşılamadığı gibi, esasen verilen kararın infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır. Zira, aynı taşınmazın hisseli olarak hem kişiler adına, hem de orman olarak Hazine adına kayıtlı olması sonucunu doğuracağından karar bu hali ile infaza elverişli olmadığı gibi tapu sicil tekniğine de uyun değildir.
Müşterek mülkiyete tâbi taşınmazlar için müşterek menfaatlerin korunmasına yönelik davaların müşterek maliklerden biri tarafından açılabileceği, 21.06.1944 gün ve 13/30-24 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile kabul edilmiştir. Belirtilen nedenlerle, davalı taşınmazın tamamının tahdit sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmesi gerekirken, davacıya ait bağımsız bölümlerin çıkartılması şeklinde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/04/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.