YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/135
KARAR NO : 2014/2102
KARAR TARİHİ : 18.02.2014
MAHKEMESİ : Beykoz Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2011
NUMARASI : 2010/774 – 2011/1019
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı A.. K.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanunun Ek – 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, B.. İlçesi, Y.. .. Mahallesi 1715 ada 1 parsel sayılı 2680,53 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır şerhi ile bahçe niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı A.. K.., 20/07/2010 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; B.. İlçesi, Y.. .. Mahallesi 1715 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kendi adına olduğu, ancak kadastro çalışmaları sırasında yüzölçümünün eksik yazıldığı iddiasıyla, eksikliğin giderilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı A.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Ek 4 kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 4 maddesi gereğince yapılıp 01/07/2010 – 31/07/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır.
Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, yörede yapıldığı anlaşılan tahdit ve 2/B madde uygulama çalışmalarına ait tutanak ve evraklar getirtilerek keşifte uygulanmamış, dava konusu taşınmazın kullanım kadastrosunda 1715 ada 1 parsel dışında kaldığı belirlendiği takdirde, tutanak düzenlenmediğinden kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözönüne alınmamıştır.
Bu nedenlerle; mahkemece, yörede yapılan orman tahdidi, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B uygulama çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneklerinin eksiksiz olarak, çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir orjinal kullanım kadastro paftasının getirtilmesi, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi veya mühendisi ve tapu fen memurundan oluşturulacak, bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, dava konusu yerin orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu kullanım kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek, taşınmazın konumunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenerek, bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği ve dava konusu edilen taşınmazın kullanım kadastrosu dışında kaldığı belirlendiği takdirde ise bu alana ilişkin tutanak düzenlenmediğinden kadastro mahkemesinin görevsiz olduğu düşünülmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı A.. K..’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.