Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/1322 E. 2014/5368 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1322
KARAR NO : 2014/5368
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 104 ada 1 parsel sayılı 6.037.740,82 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle belgesizden Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı …, bu taşınmaz içinde babası …’ın zilyetliğinde bulunan altı dönümlük taşınmazın kaldığını ileri sürerek, bu kısmın … adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki ve paftasındaki konumuna göre dört tarafı 104 ada 1 nolu orman parseli ile çevrili, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklığı niteliğiyle orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman ve arazi kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 12/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.