YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1312
KARAR NO : 2014/2924
KARAR TARİHİ : 06.03.2014
MAHKEMESİ : Denizli Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2013/12-2013/30
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı M.. K.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Denizli İli, Buldan İlçesi, B… Köyünde kain 919 parsel sayılı taşınmaz, taşınmazın beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılmıştır ve taşınmaz eylemli ormana dönüşmüştür” belirtmeleri yazılarak 1983,76 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Davacı, dava konusu taşınmazın 5 yıldır zilyedliğinde olduğunu, taşınmazın beyanlar hanesinde yazılı bulunan “eylemli orman haline dönüştüğü” şeklindeki tesbitin iptali ile dava konusu taşınmazın M.. K..’ın kullanımında olduğu şeklinde yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, tamamının eylemli orman haline dönüştüğünün tesbit edildiği, bu nedenle, zilyedlikle kazanma olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi ile, dava konusu, Denizli İli, Buldan İlçesi, .. Köyü, K… Mevkiinde kain 919 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Yörede 1986 yılında 766 sayılı Tapulama Kanuna göre yapılan arazi kadastrosu ve 6831 sayılı Kanun kapsamında yapılarak 26.05.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 17.08.2012 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3402 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen ek-4 madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; davacı dava konusu taşınmazın kendi zilyedliğinde olduğu iddiasıyla dava açmış olduğundan, öncelikle, tarafların dayandığı deliller toplanmalı, taşınmaz başında keşif yapılarak tanık ve mahalli bilirkişi beyanları dinlenmeli, teknik bilirkişilere inceleme yaptırılmalı ve taşınmazın eylemli orman olup olmadığı açıkça belirlenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu nedenle; mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu
konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu eliyle keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına
başvurularak, taşınmazın fiilen orman niteliğinde olup olmadığı araştırılmalı, eylemli orman niteliğinde olan ve olmayan kısımları var ise, bu kısımlar ayrı ayrı belirlenmeli ve fennî bilirkişiye eylemli orman niteliğinde olan kısımları gösterir şekilde infaza elverişli kroki çizdirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekli iken, keşif ve inceleme yapılamaksızın, yetersiz araştırma ile hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.