Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/1263 E. 2014/2802 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1263
KARAR NO : 2014/2802
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Gürgentepe(Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2009/68-2013/23

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, A…Köyü, 858 ada 1 parsel sayılı 218,69m² yüzölçümündeki taşınmaz, ağaçlık niteliği ile belgesizden davalı C.. Ç..; 860 ada 7 parsel sayılı 200,60 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ağaçlık niteliği ile belgesizden davalı H.. Ç..; 859 ada 1 parsel sayılı 162,65 m² ve 859 ada 2 parsel sayılı 127,24m² yüzölçümündeki taşınmazlar, ağaçlık niteliği ile belgesizden davalı A.. Ç..adına ve 858 ada 2 parsel sayılı 223,50m² yüzölçümündeki taşınmaz, ağaçlık niteliği ile belgesizden davalı U.. Ç.. adına tespit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla kadastro tespitinin iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tescili istemiyle her parsele yönelik aynı ayrı dava açmış, mahkemece davaları birleştirme kararı verilmiştir.
Mahkemece; davanın reddine, taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 15/05/2009 – 16/06/2009 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; raporu hükme esas alınan orman bilirkişisinin 12/11/2012 tarihli raporunda; taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunu bildirdiği, dairemizce yapılan iade sonucunda mahkemece yapılan keşifte görev almadığı anlaşılan üç kişilik orman ve fen bilirkişiden oluşturulan heyetden alınan 22/01/2014 tarihli raporda ise, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun bildirildiği ve aynı gün temyiz incelemesi yapılan, mahkemeye ait 2009/67 E – 2012/90 K sayılı dosyada, çekişmeli bir kısım taşınmazlara komşu 859 ada 3 sayılı parselin davalı olduğu ve bu dosya ile eldeki dosyanın birleştirilmesi hususunun da değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Denetlemeye uygun olmayan eksik ve çelişkili bilirkişi raporları ve eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; mahkemece, mahkemeye ait 2009/67 E. – 2012/90 K. sayılı dosya ile eldeki dosyanın birleştirilmesi hususunun değerlendirilmesi ve komşu parsel tutanak ve dayanakları, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden eksiksiz olarak getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir fen bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazların eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.