Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/1262 E. 2014/2803 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1262
KARAR NO : 2014/2803
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Gürgentepe(Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2009/67-2012/90

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. Ç.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, A.. Köyü 859 ada 3 parsel sayılı 50,93 m² yüzölçümündeki taşınmaz ağaçlık niteliğiyle belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı H.. Ç.. adına tesbit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, kadastro tesbitinin iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, 859 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesbit ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı H.. Ç.. tarafından taşınmazın tarım arazisi ve taşınmaza ait tapu kaydı olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 05/12/2008 – 05/01/2009 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu ile 15/05/2009 – 16/06/2009 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; raporu hükme esas alınan 04/11/2010 tarihli orman bilirkişinin, raporunda; taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunu bildirdiği, Dairemizce yapılan iade sonucunda, mahkemece yapılan keşifte görev almadığı anlaşılan üç kişilik orman ve keşifte görev alan harita mühendisinden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan 22/01/2014 tarihli raporda ise taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun bildirildiği ve aynı gün temyiz incelemesi yapılan mahkemeye ait 2009/68 – 2013/23 sayılı dosyada, çekişmeli taşınmaza komşu 859 ada 1 ve 2 parsellerin davalı olduğu ve bu dosya ile eldeki dosyanın birleştirilmesi hususunun da değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Denetlemeye uygun olmayan eksik ve çelişkili bilirkişi raporları ve eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; mahkemece: mahkemeye ait 2009/68 – 2013/23 sayılı dosya ile eldeki dosyanın birleştirilmesi hususunun değerlendirilmesi ve davalı H.. Ç.. temyizinde, çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydı olduğu bildirildiğinden, davalı H.. Ç..’a tapu kayıtlarını bildirmesi için süre verilmesi, tapu kaydının bildirilmesi durumunda, tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir örnekleri, komşu parsel tutanak ve dayanakları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden eksiksiz olarak getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek
mühendisi ve bir fen bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarih ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 tarih ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 tarih ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazın eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler yardımıyla yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, davalı H.. Ç.. tarafından tapu kaydı sunulması durumunda dayanak tapu kaydı, yerel bilirkişiler ve tanıklar yardımı ile komşu parsel tutanaklarından da yararlanılarak yöntemince gereği gibi zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli ve toplanan delillere göre oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı H.. Ç..’ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.