YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1166
KARAR NO : 2014/3233
KARAR TARİHİ : 18.03.2014
MAHKEMESİ : Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2012
NUMARASI : 2008/434 – 2012/839
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve D.. M.. vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri T… Kasabası, A… Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, k.. zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacılar adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi Ü.. G… tarafından düzenlenen 09.01.2012 tarihli rapor ve ekindeki krokide (A) ve (B) işaretli bölümler dışında kalan 5151,14 m² yüzölçümündeki taşınmazın sulh hukuk mahkemesinin 1997/384 esas 1997/389 karar sayılı verâset ilâmındaki hisseleri oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm Hazine, Orman Yönetimi ve D.. M.. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 12.08.1987 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1957 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, dosya kapsamına göre delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür. Şöyle ki; dava konusu taşınmaz, 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/483 E. – 2008/170 K. sayılı davasında tescil istemine konu olmuş ve yörede 1957 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, paftasına devlet ormanı yazılarak tapulama harici bırakıldığı, orman kadastrosunun ise 1988 yılında kesinleştiği, tapulama tespitinin yapıldığı tarihte paftasına orman yazılarak tesbit harici bırakılan bir yerin orman kadastrosu yapılıncaya kadar orman olarak kabulü gerektiği, ancak, orman sınırlandırılmasının kesinleşmesi ile orman sınır hattının dışında kalan yerlerin Kanunda belirtilen koşullar altında tasarruf edildiği taktirde kazanılabileceği (H.G.K.’nun 24.10.2001 tarih, 2001/8-964 E. – 2001/751 K. ve 12.05.2004 tarih 2004/8-242, 2004/292 K.), orman kadastrosunun kesinleştiği 13.02.1988 tarihinden davanın açıldığı 23.07.1999 tarihine kadar 20 yıllık kanunî edinme süresi dolmadığından kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiştir.
Hal böyle olunca, 19.01.2007 gün 2005/1 E. – 2007/1 K. sayılı YİBK uyarınca, taraflar arasında görülen ve ret ile sonuçlanan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/483 E. – 2008/170 K. sayılı dava ile birlikte, Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca davacı yararına oluşması gereken zamanaşımı süresinin kesildiği ve bu davadan sonra yeniden işlemeye başladığı, yeniden işleyen sürenin de 20 yıla ulaşmadığı tüm dosya kapsamından anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve D.. M.. vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.