Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/10624 E. 2015/8608 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10624
KARAR NO : 2015/8608
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Yörede 1977 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında … köyü, 661 ve 662 parsel sayılı sırasıyla 128700,00 m² ve 116800,00 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, mera vasfı ile sınırlandırılarak tescil harici bırakılmıştır. Daha sonra 4342 sayılı Kanuna göre yapılan çalışmada Mera Tahsis Komisyonunun 14.12.2007 tarihli ve 389 sayılı kararı ile de taşınmaz …ne mera vasfıyla tahsis edilmiştir.
Davacı …, taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğu halde, … İl Mera Tahsis Komisyonunun 14.12.2007 tarih ve 389 sayılı kararıyla mera olarak sınırlandırıldığını belirterek, taşınmazların orman olan kısımlarına ilişkin İl Mera Komisyon kararının iptali istemiyle … Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. … Asliye Hukuk Mahkemesince, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 2. maddesi ile … ilçesinin kurulduğu ve … köyünün de bu ilçeye bağlandığı; Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulunun 08.05.2008 gün ve 189 sayılı kararıyla … ilçesinin … Adliyesi yargı alanına dâhil edildiği gerekçesi ile mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, söz konusu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesiyle dosya … Asliye Hukuk Mahkemesine intikal ettirilmiştir.
Mahkemece, taşınmazların Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlar hakkındaki 14/12/2007 tarihli ve 389 sayılı Mera Komisyonu Kararının iptaline, … ilçesi, … köyünde bulunan 661 ve 662 parsel sayılı taşınmazların orman niteliğiyle … adına tapuya kayıt ve tesciline, (662 parsel sayılı taşınmazın … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/74 Esas – 2003/336 Karar sayılı 22/10/2004 tarihinde kesinleşen ilâmı ile orman vasfı ile hükmen … adına tesciline karar verilmiş ise de, yukarıda infazda tereddüt olmaması açısından her iki parsel hakkında da karar verildiği de belirtilerek) karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mera tahsis komisyonu kararının iptali istemine ilişkindir.
Yörede 1949 yılında yapılan ilk orman kadastro çalışması ile 26.05.1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre; uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada taşınmazların orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşılarak davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece, dava konusu 662 parselin orman olarak tapuda kayıtlı olduğu halde mükerrer sicil oluşturacak şekilde taşınmazın orman olarak tesciline karar verilmesi ve karar tarihinden sonra 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken hükmedilmesi doğru değil ise de, belirtilen bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “ve 662 parsel sayılı taşınmazların” ibaresi hükümden çıkartılarak, bunun yerine “ taşınmazın” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün yargılama giderlerine ilişkin 2, 3 ve 4. bentlerinin kaldırılarak, yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve aynı Kanun hükmü gereğince davacı … yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 07/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.