YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1015
KARAR NO : 2014/4257
KARAR TARİHİ : 08.04.2014
MAHKEMESİ : Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2012/322 – 2013/193
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı İ.. B.. ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Y…. İlçesi, D….Köyü …..ada 1 parsel sayılı 58374,14 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması sırasında orman niteliği ile hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı gerçek kişiler, tapu kaydına dayanarak, taşınmazın ormanla ilgisinin bulunmadığı iddiasıyla tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece davanın süresinde açılmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması 21/08/2009 – 23/09/2009 tarihleri arasında ilâna çıkarılmıştır.
Mahkemece, orman kadastrosunun 22/07/2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın da 10/10/2010 tarihinde açılmakla süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dava konusu 112 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırması sırasında orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite itiraz edilmekle, 22/07/2010 tarihinde orman sınırlandırılmasının kesinleştiği anlaşılmaktadır.
26.02.2014 tarihli ve 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 01.03.2014 tarih ve 28928 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren ve 6527 sayılı Kanunla, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 11’inci maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrası, “Orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler. İlân süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar kesinleşir. Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanarak Hazine hariç itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarda belirtilen kanun maddesine göre, tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık süre içinde tapuya dayalı olsun veya olmasın kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açılabilecektir.
Bu nedenle; eldeki dava, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içerisinde açılmış olup, mahkemece davaya devam edilip esası hakkında karar verilmesi gerekirken aksi gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.