Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/9833 E. 2014/1443 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9833
KARAR NO : 2014/1443
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/02/2013
NUMARASI : 2011/369-2013/64

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı T.. K.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

K… Köyü, 101 ada 7 ve 102 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 3561,30 m2 ve 4735,85 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tapuda davalı adına kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, taşınmazların tapusunun iptali ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile Düzce İli, Akçakoca İlçesi, ….Köyünde kain 101 ada 7 ve 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede, 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1948 yılında ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1975 yılında ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulama çalışmaları vardır. Arazi kadastrosu 18/04/2008 – 20/05/2008 tarihleri arasında ilân edilip kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1948 yılında yapılıp kesinleşen seri usulde orman kadastrosu, 1975 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde çalışmaları bulunduğu ve dava konusu taşınmazların kesinleşen orman tahdidi dışında kaldığı bildirilmiş ise de, uzman orman bilirkişisi tarafından kadastro paftası ile 1948 yılında yapılıp kesinleşen tahdit haritası ve 1975 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde çalışmalarına ilişkin harita usulünce çakıştırılıp irtibatlı kroki düzenlenmediğinden taşınmazların kesinleşen tahdit ve aplikasyon haritalarındaki konumu belirlenmemiştir. Uzman orman bilirkişisi raporuna ekli 1960 tarihli hava fotoğrafında çekişmeli taşınmazların yeşil alanda kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş ve ekli memleket haritasında yeri işaretlenmiştir. Ancak, dayanak hava fotoğrafları incelenmek suretiyle yeşilliğin neden kaynaklandığı hususu net olarak açıklanmamıştır. Yine, ziraat bilirkişisi raporunda dava konusu 101 ada 7 sayılı parselin tamamen orman ağaçları, 102 ada 1 sayılı parselin ise kısmen orman ağaçları kısmen de 25 – 30 yıllık fındık ağaçları ile kaplı olduğu belirtilmesine rağmen, taşınmazların üzerindeki orman ağaçlarının ve fındık ağaçlarının taşınmazların hangi bölümünde bulunduğu, yaşı, sayısı, dağılımı, kapalılık oranı orman ve ziraatçi bilirkişileri raporlarında tam olarak açıklanmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile yetersiz bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm kurulamaz.O halde; mahkemece öncelikle, yörede yapılıp kesinleşen seri bazda orman kadastrosu, aplikasyon ve 2. madde çalışmalarına ait işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, 1960 tarihli memleket haritasının dayanağı olan hava fotoğrafları getirtildikten sonra, önceki keşifte yer alan bilirkişiler dışında bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç uzman orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, orman kadastro, aplikasyon ve 2. madde uygulama haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 10 ya da 12 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazların tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, yine arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile 1960 tarihli memleket haritası ve bunun yapımına esas alınan hava fotoğrafları dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, taşınmazların o tarihlerde üzerinde bulunan bitki örtüsü detaylı şekilde açıklanmalı, ziraat uzmanı bilirkişiden taşınmazlarda bulunan fındık ve varsa diğer ağaçların sayısı, yaşı, taşınmazlardaki dağılımı, hakim ağaç türünün ne olduğu konusunda bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı, taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadıkları net olarak belirlenmeli ve toplanacak deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30.01.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.