YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9786
KARAR NO : 2014/1245
KARAR TARİHİ : 28.01.2014
MAHKEMESİ : Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/09/2013
NUMARASI : 2013/171 – 2013/85
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, ..Köyü 102 parsel sayılı 1512 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, ancak 1944 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını iddia ederek, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, (A) işaretli 1190 m2 taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 1944 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1963 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; uzman bilirkişi tarafından 1944 yılında kesinleşen orman kadastro haritası uygulanmak suretiyle taşınmazın (A) işaretli 1190 m2 bölümünün orman sınırı içinde; (B) işaretli 322 m2 bölümünün ise dışında kaldığı açıklanmışsa da; krokide (A) ve (B) bölümlerinin nereler olduğu belli olmadığı gibi, taşınmazın bulunduğu yeri ilgilendiren 15-16 numaralı orman sınır noktalarından oluşan orman sınır hattının, orijinal orman kadastro haritası ile bilirkişi raporuna ekli krokide farklı farklı gösterildiği, aralarında açı, mesafe bakımından uyum bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bundan ayrı, çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan ve çekişmeli taşınmazın kısmen içinde kaldığı bildirilen 2737 parsel sayılı kesinleşen orman parseli Gölbaşı Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 1963/26 – 1964/51 sayılı kararıyla tapuya hükmen “Öğre Dağı Devlet Ormanı” olarak tescil edildiği halde, mahkemece kesinleşen ilama ait kroki de getirtilip uygulanmamıştır.
O halde; mahkemece, yörede 1944 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastro çalışmasıyla ilgili harita ve tutanaklar ile 2737 parsele ait Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 1963/26 sayılı dosyasında bulunan kroki getirtildikten sonra bir harita-kadastro mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, tahdit haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 10 ya da 12 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit hattına ve 1963/26 sayılı dosya krokisine göre konumu ayrı ayrı belirlenmeli, orman kadastro tutanak ve haritası çelişiyorsa, tutanaklarda yazan ve hava fotoğrafları ve memleket haritalarıyla desteklenen sınırlara itibar edileceği düşünülmeli, kesinleşen 2737 parsel sayılı devlet ormanına ait kroki ve (A) bölümünün davalılar tarafından temyiz edilmediği, böylece orman olduğu yönünde, yönetim lehine oluşan usûlî kazanılmış hak da gözönünde bulundurularak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin (B) bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28.01.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.