Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/9735 E. 2014/1658 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9735
KARAR NO : 2014/1658
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/10/2008
NUMARASI : 2006/1670 – 2008/1680

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı H.. H.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… Köyü 1598 parsel sayılı 6710 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle davalı adına tespit ve tescil edilmiş, davacı H.. H.. taşınmazın kısmen 2/B sahasında kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.10.2008 gün ve 2006/1670-2008/1680 sayılı kararıyla davanın kabulüne, dava konusu parselin (B)=85 m2 işaretli bölümünün H.. H.. adına tapuya tesciline karar verilmiş ve hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Hükmün infazı aşamasında, tapu sicil müdürlüğünce (tapu müdürlüğünce), bilirkişi raporunda koordinat hatası bulunduğu ve (B) işaretli taşınmaz bölümünün 75 m2 olduğunun anlaşılması üzerine H.. H.. tarafından mahkemeden tavzih istenmiş, mahkemece 29.05.2012 tarihli ek kararla dosyanın kesinleştiği ve bilirkişi raporunun doğru olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, hüküm H.. H.. tarafından temyiz etmiştir.
Mahkemece, tavzih istenen konunda hiç bir araştırma inceleme yapılmaksızın, önceki raporun doğru olduğu, dosyanın kesinleştiği ve esasa ilişkin olarak tavzih kararı verilemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Kural olarak; tavzihin hangi koşullarda yapılacağı H.U.M.K.’nun 455 ve onu izleyen maddelerinde (6100 sayılı HMK’nun 305 madde ve devamı) açıklanmıştır. Buna göre, hükmün yeterince açık olmaması, icrasında tereddüt olması veya birbirine aykırı fıkralar içermesi hallerinde, icrası tamamlanıncaya kadar taraflarca tavzih istenebilir. Ancak, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar, yüklenen borçlar, tavzih yoluyla sınırlandırılamaz, genişletilemez, değiştirilemez. Tapu sicil müdürlüğünce (tapu müdürlüğünce), hükme esas alınan raporda koordinat hatası bulunduğu bildirildiğine göre, mahkemece bu konuda bir ek rapor alınmalı, taşınmazın geometrik durumu değişmiyorsa tavzih talebi kabul edilmeli, ancak gerçek yüzölçümü ile bilirkişi raporunda yazılı yüzölçümü arasında tecviz sınırını aşan fark olduğunda, bu farkın hesaplama hatasından kaynaklanmadığı, taşınmazın geometrik şekli ve çapında bir değişiklik olacağı anlaşıldığında talep reddedilmeli, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince düzeltilebileceği ve gerçek yüzölçümüne göre her zaman infaz edilebileceği gözönünde bulundurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, H.. H..nin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, 11/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.