Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/9627 E. 2014/3373 K. 21.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9627
KARAR NO : 2014/3373
KARAR TARİHİ : 21.03.2014

MAHKEMESİ : Pazar(Rize) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2013
NUMARASI : 2012/83-2013/35

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı M.. K.. vekili, müdahil Hazine ve dahili davalılar N.. Ş.., M.. K.., M.. C.. ve N.. H.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Fındıklı İlçesi, … Köyü, 113 ada 16 parsel sayılı 295,29 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 90 parsel sayılı 15.607,37 m² ve 110 ada 4 parsel sayılı 973,24 m² çay bahçesi niteliği ile, 105 ada 50 parsel sayılı 6610,08 m² yüzölçümündeki taşınmaz çay ve fındık bahçesi niteliği ile ve 113 ada 4 parsel sayılı 563,07 m² yüzölçümündeki taşınmaz çay ve kivi bahçesi niteliği ile davalılar C.. K.. ve arkadaşları adına tesbit edilmiştir.
Davacı M.. K.., 113 ada 90 parselin 2000 m² kısmını 1975 yılında satın aldığı, aynı parselde 5000 m2 kısmı 50 yıldan beri kendisinin imar ve ihya ederek kullandığı, 105 ada 50 parsel sayılı taşınmazın yarısının kendi zilyetliğinde bulunduğu, 113 ada 4 ve 113 ada 16 parseller üzerinde kendisinin yaptığı binası bulunduğu ve eskiden beri kendi zilyetliğinde bulunduğu ve 110 ada 4 parselde evi bulunduğu ve eskiden beri kendi zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla davalılar adına kayıtlı taşınmazların iptali ile kendi adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Hazine 105 ada 50 parsel sayılı taşınmaz yönünden davaya müdahil olmuştur.
Mahkemece, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan kadastro tesbitine itiraz davasının kısmen kabulüne, 113 ada 90 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile, fen bilirkişiler tarafından hazırlanan 13/05/2010 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 2000 m2 yüzölçümlü kısmın çay bahçesi vasfı ile M.. K.. adına adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, kalan ve (C) harfi ile gösterilen 8480,30 m² yüzölçümlü kısmın adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ve aynı krokide (A) harfi ile gösterilen 5127,07 m2 yüzölçümlü kısmın 113 ada 90 parsel olarak tesbit gibi tapuya kayıt ve tescillerine, 113 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile, beyanlar hanesine “taşınmaz üzerinde bulunan garaj M.. K..’na aittir” şeklinde şerh düşülmesi ile diğer hususların tesbitte olduğu gibi tesciline, 113 ada 16, 110 ada 4, 105 ada 50 parsel sayılı taşınmazların tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı M.. K.. vekili, müdahil Hazine ve dahili davalılar N.. Ş.., M.. K.., M.. C.. ve N.. H.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 13/05/2008-11/06/2008 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazlara yönelik olarak taraflar arasında taksim yapılıp yapılmadığı, davacının, taşınmazların bir kısmını kendisinin açtığı, bir kısmını ise satın aldığını iddia etmesi sonucunda, bu hususlarda tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının alınmamış olması ve Hazinenin müdahil olduğu 105 ada 50 sayılı parsele ilişkin komşu taşınmazlara ait tutanaklar getirilerek uygulama yapılmadığı, davacının bu parsele yönelik kendisinin açtığına ilişkin beyanı bulunduğu ve bu parsele ilişkin orman araştırmasının yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
1) Müdahil Hazinenin temyiz itirazları yönünden; mahkemece, komşu parsel tutanak ve dayanakları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden eksiksiz olarak getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi veya mühendisi, bir fen bilirkişi ve bir ziraat mühendisi yardımıyla yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazın eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
2) Davacı M.. K.. vekili ve dahili davalılar N.. Ş.., M.. K.., M.. C.. ve N.. H..’nın temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki ihtilaf, taksimin yapılıp yapılmadığı konusunda toplanmaktadır. Mahkemece taksim olgusu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmemiş ve taraflara taksimle isabet ettiği belirtilen taşınmazlar varsa tapu kayıtları ve tutanakları da getirtilmemiştir. Bu nedenlerle: mahkemece yerinde yeniden, mahalli bilirkişiler ve taraflarca bildirilen tanıklar huzuru ile keşif yapılarak, taraf delil ve iddialarına göre çekişmeli taşınmazların taksim edilip edilmediği ve davacı bir kısım taşınmazları satın aldığını bildirdiğine göre, satım bulunup bulunmadığı, satım var ise hangi taşınmazların davacı tarafından satın alındığı, olgulara dayalı olarak araştırılmalı, taksimle taraflara isabet ettiği belirtilen taşınmazlar varsa tapu kayıtları ve tutanakları getirtilmeli, taksim yapılmış ise hangi tarihte taksim edildiği, taksime tüm tarafların veya kanuni temsilcilerinin katılıp katılmadığı, hangi tarafa nerenin verildiği, davaya konu taşınmazların kullanım hakkının taraflardan birine veya birkaçına verilmesi durumunda, diğer kişilere ne verildiği ve diğer kişilere verilen taşınmazların veya kullanım haklarının akibetlerinin ne olduğu, taksimin kadastro tesbitine kadar bozulup bozulmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taksim bulunup bulunmadığı kesin olarak saptanmalı, tesbite aykırı sonuca varıldığı takdirde tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalıdır.
Kabule göre de müdahil Hazine’nin davası hakkında bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle, müdahil Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle ise davacı M.. K.. vekili ve dahili davalılar N.. Ş.., M.. K.., M.. C.. ve N.. H..’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.