Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/9568 E. 2014/2167 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9568
KARAR NO : 2014/2167
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : Solhan Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 28/06/2013
NUMARASI : 2006/170-2013/71

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı A.. B.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü, 107 ada 2 parsel sayılı 2186,90 m2, 109 ada 9 parsel sayılı 1489,77 m2, 109 ada 10 parsel sayılı 3761,88 m2, 109 ada 28 parsel sayılı 425,92 m2, 109 ada 29 parsel sayılı 467,53 m2, 111 ada 5 parsel sayılı 483,22 m2, 111 ada 6 parsel sayılı 1194,17 m2, 111 ada 7 parsel sayılı 1169,81 m2 yüzölçümlü taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği ve tarla, ev, ahır, bahçe ve arsa gibi nitelikler ile davalılar adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı vekili, 13/09/2006 tarihli dilekçesi ile Solhan İlçesi, .. Köyü 107 ada 2 ve 3, 109 ada 1, 9, 10, 28, 29 ve 37, 111 ada 5, 6 ve 7 parsel, 123 ada 2, 19, 2058, 62 ve 63, 129 ada 2, 148 ada 34 ve 35 sayılı parseller hakkındaki davalının 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesi ile davalı A.. B.. adına yapılan kadastro tesbitinin iptali ile Maliye Hazinesi adına tesbit ve tescilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında bazı parseller için tefrik kararı verilmiş ve temyize konu bu dosyada 107 ada 2 sayılı parsel, 109 ada 9, 10, 28 ve 29 ile 111 ada 5, 6 ve 7 sayılı parseller için karar verilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 107 ada 2 nolu parsel, 109 ada 9, 10, 28, ve 29 nolu parseller, 111 ada 5, 6 ve 7 parsel nolu taşınmazların kadastro tesbitlerin iptali ile davacı Maliye Hazinesi adına orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılaran A.. B.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince orman sınırlandırması yapılmıştır.
Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Karara dayanak alınan orman bilirkişi tarafından düzenlenen 25.06.2013 havale tarihli raporda; dava konusu taşınmazların düşük eğimli toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerden olduğu belirtilmiş ve dosya içerisinde bulunan komşu taşınmazların kadastro sırasında fındık bahçesi olarak tesbit edilerek kesinleşmiş olmasına karşın raporun sonuç kısmında dava konusu taşınmazların orman içi açıklık konumunda bulunduğundan orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Çelişkili rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde, mahkemece, dava konusu taşınmazların komşuları olan 109 ada 8, 5, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 30, 31, 33, 34 ve 30, 111 ada 1, 2 ve 3 ve 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanak suretleri davalı iseler dava dosyaları kesinleşmiş iseler tapu kayıtları dosya içerisine alındıktan ve eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; harita ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, yine bilirkişilerden, çekişmeli taşınmazlara komşu olan taşınmazlardan hükmen tapuya tescil edilen taşınmazlar, ilgili mahkeme kararlarının esas numaraları ile birlikte hükmen oluşan nitelikleri kroki üzerine yazılmak suretiyle, yargı denetime olanak verecek şekilde çekişmeli taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadıklarını değerlendirmeyi içerir ayrıntılı rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yargı denetimine olanak vermeyen bilirkişinin çelişkili raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı A.. B..’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.