Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/9497 E. 2014/626 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9497
KARAR NO : 2014/626
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, … İlçesi, … Köyü, 110 ada 1107 ve 1108 parsel sayılı sırasıyla 4632,83 m² ve 5453,12 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve 1108 sayılı parsele taşınmazın tamamının eylemli ormana dönüştüğüne dair şerh, 1107 sayılı parsele ise davalı … lehine kullanım şerhi verilerek 1108 sayılı parsel çalılık, 1107 sayılı parsel ise tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı gerçek kişi vekili, dava konusu taşınmazların müvekkilinin fiilî kullanımında olmasına rağmen, 1108 sayılı parselin eylemli ormana dönüştüğü yolundaki şerhin ve 1107 sayılı parselde ise davalı kişi lehine verilen şerhin doğru olmadığı iddiasıyla her iki taşınmazın beyanlar hanesinde müvekkili lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Katılan davacı Orman Yönetimi ise, 25.04.2011 tarihli harçlı dilekçesiyle taşınmazların eylemli olarak orman olduğu tesbit edilen (A) bölümlerinin orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacı gerçek kişinin davasının reddine, katılan davacı Orman Yönetiminin davasının ise kabulüne ve dava konusu Şişeler Köyü, 110 ada 1107 ve 1108 parsel sayılı taşınmazların orman tahdit sınırları içine alınarak orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; davacı gerçek kişi vekili ile davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/04/2012 tarih ve 2012/422 E. – 2012/5550 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, dava konusu taşınmazların eylemli durumu itibariyle değil 31/12/1981 tarihi itibariyle 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinde belirtilen ve orman rejimi dışına çıkartılmasını gerektirecek şartları taşımadığı gerekçesiyle, davacı gerçek kişinin tutanağın beyanlar hanesine lehine kullanıcı şerhi kurulması istemiyle açtığı davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamı ve 3402 sayılı Kanunun Ek- 4. maddesindeki düzenlemeye uygun düşmemektedir.
Somut olayda, dava konusu taşınmazlar 2/B niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, çekişmeli taşınmazların 2/B niteliği itirazsız kesinleşmiştir. Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun Ek- 4. maddesindeki düzenleme gereğince taşınmazların varsa fiilî kullanıcısını ve varsa üzerindeki muhdesatın kim ya da kimlere ait olduğunu, yani somut olayda davacının fiilî kullanım ve varsa muhdesata yönelik iddialarını ve taşınmazların 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesi gereğince fiilen orman vasfını taşıyıp taşımadıkları, taşınmazlar kısmen kullanılıyorsa kullanılan veya kullanılmayan bölümleri araştırılıp belirlenerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, taşınmazların 31/12/1981 tarihi itibariyle 2/B madde niteliğinde olmadığı halde 2/B madde kapsamına alındığı gerekçesiyle katılan davacı Orman Yönetiminin davasının kabulüne verilmesinin doğru olmadığı”na değinilmiştir.
– 2 –
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacının Orman İdaresine karşı açtığı davanın husumetten reddine, davacının diğer davalılara açtığı davanın kısmen kabulune, 110 ada 1107 sayılı parselin 27/06/2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 174.98 m²’lik bölümünün 110 ada 1107 sayılı parselden kesilerek, 110 ada 1107 sayılı parselin 4457.85 m² olarak tesbit gibi tesciline, 110 ada 1108 sayılı parselin 27/06/2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile belirtilen 775.55 m²’lik bölümünün 110 ada 1108 sayılı parselden kesilerek, 110 adanın en son parselinden sonra numaralamaya devam edilerek tespitteki niteliği ile tesciline ve taşınmazın beyanlar hanesine taşınmazın tamamının eylemli orman haline dönüştüğünün şerhine, bu hali ile taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 110 ada 1108 sayılı parselin 27/06/2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile belirtilen 174.98 m²’lik kısmın 110 ada 1108 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen kısmı düşüldükten sonra geriye kalan ve sarı renkte gösterilen kısmına ilavesi ile 110 ada 1108 sayılı parselin 4852.55 m² olarak davacı …’ın kullanımında olduğunun kütüğün beyanlar hanesine şerhine, taşınmazın bu hali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalılar Orman Yönetimi vekili tarafından esasa yönelik olarak, Hazine vekili tarafından krokide (B) harfi ile gösterilen kısım dışında kalan yerlere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesine göre yapılan kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1968 yılında yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı ile değişik 2/B madde uygulaması 09.06.1997 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak 110 ada 1108 sayılı parselin (B) harfi ile işaretli bölümünün % 12 eğimli, üzerinde 60-70 yaşlarında kızılçam ağaçları bulunması nedeniyle eylemli orman niteliğiyle; 110 ada 1107 sayılı parsel ile 110 ada 1108 sayılı parselin 27/06/2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokisinde sarı renkte gösterilen bölümü ve 110 ada 1107 sayılı parselin (A) harfi ile işaretli bölümünün ise orman sayılmayan tarım arazisi niteliğinde olduğu belirlenerek, yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin ve Orman Yönetimi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalı Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 16/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.