Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/9310 E. 2014/1489 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9310
KARAR NO : 2014/1489
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2011
NUMARASI : 2011/54-2011/121

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, kadastro mahkemesine verdiği 30.06.2010 tarihli dilekçe ile, Y.. Köyü 3140 sayılı parselin eksik ölçüldüğünü ileri sürerek, eksik ölçülen kısmın adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Kadastro mahkemesince, davaya konu yer hakkında tutanak düzenlenmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine, dosya Asliye Hukuk Mahkemesine aktarılmış; bu kez, mahkemece; davanın orman kadastrosuna itiraz niteliğinde ve kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4. maddesi hükmüne göre kullanım kadastrosu yapılmış ve 01.06.2010 – 30.06.2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Davacı, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesine göre tutanak düzenlenen 3140 sayılı parselin sınırında, yine 2/B sahasında bulunan, ancak, tutanak düzenlenmeyen bölüme, kullanım kadastrosuna itiraz için yapılan askı ilân süresi içinde dava açmıştır. Mahkemece uyuşmazlığın, orman kadastrosuna itiraz şeklinde nitelendirilmesi yerinde değildir. 3402 sayılı Kanunun 25. maddesine göre, kadastro mahkemesinin görevi ve yetkisi, kadastro tutanağı düzenlendiği anda başlar. Dava konusu yere kadastro tutanağı düzenlenmemiş olup, 3402 sayılı Kanunun 5, 10, 25, 26 ve 27. maddelerine göre, uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu halde, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 10/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.