Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/9272 E. 2013/9871 K. 11.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9272
KARAR NO : 2013/9871
KARAR TARİHİ : 11.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi)

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 08/03/2012 gün ve 2011/13422 – 2012/13345 sayılı ilâmıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı … vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R

Yörede 1996 yılında 2924 sayılı Kanuna göre yapılan kullanım kadastrosu sırasında ….Köyü 81 ada 39 sayılı 1.039,24 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile Eylül 1996 tarih 1587 sayfa nolu tapu kaydı uygulanarak beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarıldığı ve taşınmazın …’in tasarrufunda olduğu” açıklaması yazılarak tarla niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir. 81 ada 41 sayılı 729,78 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ağaçlık niteliği ile Eylül 1996 tarih ve 1587 sayfa nolu tapu kaydı uygulanarak beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarıldığı açıklaması yazılarak Hazine adına tesbit edilmiş, …’in açtığı dava sonucu beyanlar hanesine …’in zilyet olduğu şerhi yazılmıştır. … tarafından 81 ada 39 sayılı taşınmaz, 25.9.1988 tarihinde, 81 ada 41 sayılı taşınmaz ise, 12.8.1998 tarihinde Mevlüt Oruçoğlu’na satılarak 18.6.1999 tarihinde tapuya tescil edilmişler, satışlar yoluyla en son …’ya geçmişlerdir. Daha sonra imar uygulaması ile 81 ada 39 ve 41 sayılı parseller birleştirilerek 65,35 m2’si yola gitmiş, 1.693,67 m2’si ise 81 ada 53 sayılı parselde şuyulandırılmıştır. 81 ada 53 parsel sayılı 1.693,67 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliği ile … adına tapuda kayıtlı olup beyanlar hanesine 24.3.2004 tarihinde “Taşınmaz eylemli orman vasfındadır” şerhi konulmuştur.
Davacı Hazine vekili, 81 ada 53 parsel sayılı taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde iken usûlsüz olarak orman rejimi dışına çıkarıldığı, taşınmazın eylemli orman olduğu bu sebeple tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, eylemli orman olan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 81 ada 53 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda yeşil renk ile boyalı olarak işaretlenen 1.023,17 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, (A) ve (B) harfleri ile işaretlenen kesimlere yönelik davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı Hazine vekili ve davalı gerçek kişi vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 08/03/2012 gün ve 2011/13422 E. 2012/3345 K. sayılı ilâmıyla [”İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi kurulu raporunda, çekişmeli taşınmazın tamamının 1942 yılında yapılıp kesinleşen ve Hazine adına Temmuz 1947 tarih 36 numarada tescil edilen Dindere Devlet Ormanı içinde iken,
12.09.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ile XXI numaralı poligon içinde Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, 2924 sayılı Kanun hükümlerine göre 1996 tarihinde yapılan ek kadastro sırasında Hazine adına tesbit edildikleri, … tarafından 81 ada 39 parsel sayılı taşınmaz, 25.9.1988 tarihinde, 81 ada 41 parsel sayılı taşınmaz ise 12.8.1998 tarihinde Mevlüt Oruçoğlu’na satılarak 18.6.1999 tarihinde tapuya tescil edildikleri, daha sonra 28.12.2001 tarihinde yapılan birleştirme ve şuyulandırma sonucu davalı kişi adına 81 ada 53 parsel numarasıyla tescil edildiği, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 1.3.2010 tarihli ek krokili raporda yeşil renk ile boyalı olarak işaretlenen toplam 1.023,17 m2 yüzölçümlü bölümünün 2/B madde uygulaması sırasında ve halen eylemli orman olduğunun anlaşıldığı, eylemli orman olan yerler hakkında oluşturulan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğu, halen eylemli orman olan taşınmazın özel mülkiyet olacak şekilde sicile kayıt edilmesinin kanunî dayanağının bulunmadığı, bu nitelikteki taşınmazların her nasılsa özel mülkiyet niteliği ile sicile geçirilerek, hakkında kayıt oluşturmasının yolsuz tescil (E.M.Y. md. 933 Yeni T.M.Y. md. 1025) olduğu, fiilen orman olduğu belirlenerek tapusu iptal edilen 1.023,17 m2’lik bölüm yönünden davalının sebepsiz zenginleşme kurallarına dayanarak sorumlu kişi ya da kuruluşlardan ödediği satış bedelini isteyebileceği, taşınmazın diğer bölümlerinin de fiilen orman olmayıp 2/B madde koşullarını taşıdığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.1.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanunun eklenen 36/A maddesinde “Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehdarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunmaz” ve yine 6099 sayılı Kanunun 17. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen geçici 11. maddesinde “Bu Kanununun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dahil yargılama giderleri içinde uygulanır” hükümleri uyarınca çekişmeli taşınmazın tapu maliki olan davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden hükmün vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin” 2, 3, 4 ve 5 rakamları ile belirtilen bentlerinin “ tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.1.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Kanunun 17. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Geçici 11. maddesi uyarınca davacı Hazine tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Hazine yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinin göndermesiyle H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA,”] karar verilmiştir.
Dava, Hazine tarafından eylemli orman savı ile açılan tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 14.6.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 12.9.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanuna göre yapılan 2/B madde uygulaması vardır.
Davalı … vekili, taşınmazın orman olarak Hazine adına tesciline karar verilen 1023,17 m2’lik bölümüne yönelik karar düzeltme dilekçesinde; dava konusu taşınmazın yörede 1991 yılında yapılan 2/B madde çalışmaları sırasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığının ve Hazine adına tapu kaydı oluşturulduğunu, bilahare 2924 sayılı Kanunun 3373 ve 4127 sayılı Kanunlarla değişik 11 ve 12. maddelerine göre yapılan kullanım kadastrosu sonucu düzenlenen tutanakların kesinleştiğini, buna göre rayiç bedeli üzerinden takyidatsız olarak … tarafından … satılarak tapuya tescil edildiğini, müvekkilinin iyi niyetle taşınmazı 28/12/2001 tarihinde …satın aldığını ve müvekkili adına tapuda tescil edildiğini, taşınmazın esasen 1959 tarihli memeleket haritasında bile beyaz
renkli alanda kaldığını, öncesinin orman olmadığını, ileri sürerek Dairenin düzelterek onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
Davalı … vekilinin karar düzeltme dilekçesinde ileri sürdüğü husuların incelenmesinde; Taşınmazın orman olarak Hazine adına tesciline karar verilen 1023,17 m2’lik bölümünün eylemli orman olduğu, uzman bilirkişi raporunda belirlendiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Bu nedenle, mahkemece çekişmeli taşınmazın eylemli orman olduğu saptanan 1023,17 m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, mahkemenin karar tarihinden sonra 26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 19.04.2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtlarının bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceği, bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılamayacağı, açılan davalardan vazgeçileceği, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılacağı, ancak, bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanunî mirasçılarına iade edileceği; aynı Kanunun 7. maddesinin üçüncü fıkrasında ise, birinci fıkra kapsamında kalan taşınmazlardan tapuda Hazine adına tescilli olan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre içerisinde idareye başvurmayan ilgililerin haklarının bu sürenin bitimiyle birlikte sona ereceği, bu kişilerin idareden başkaca talepte bulunamayacakları, hak ve tazminat talep edemeyecekleri ve dava açamayacakları öngörülmektedir.
Kanunun 7. maddesi 4. fıkrasında ”(4) Bu maddeye göre ilgililerine iade edilmesi gereken taşınmazlardan orman olduğu iddiasıyla Orman Genel Müdürlüğünce açılan davalar sonucunda orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilen, fiilen orman niteliğinde olan veya bu nedenle dava açılması gereken, ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilen, kamu hizmetlerine ayrılan veya bu amaçla kullanılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken veya Maliye Bakanlığınca belirlenen taşınmazlar ilgililerine iade edilmez. Bu taşınmazların yerine, idarece belirlenen ve ilgililerince itiraz ve dava konusu edilmeksizin kabul edilen rayiç bedelleri ödenebilir veya rayiç bedellerine uygun taşınmazlar verilebilir.” denilmektedir. Ayrıca, 11. maddesi 4. fıkrasında ”(4) Bu Kanun kapsamında kalan taşınmazlardan hak sahiplerine satılmaması, ilgililerine devredilmemesi veya iade edilmemesi gerektiği halde bu tasarruflara konu edilenlerden; satılanların satış bedeli kanunî faiziyle iade edilir, devir ve iade edilenler ise bedelsiz olarak geri alınır.” denilmektedir.
Tüm bu olgulara göre; yukarıda sözü edilen 6292 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde işlem yapılması, taşınmazın rayiç bedelinin kanunî faiziyle birlikte belirlenerek tapu malikine ödenmesi veya taşınmazın değer ve emsaline denk başkabir taşınmazın Hazine tarafından tapudan ferağının ilgiliye verilmesi gerekeceğinden davalı gerçek kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 08/03/2012 gün ve 2011/13422 E. 2012/3345 K. sayılı
sayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin 06/10/2010 gün ve 2005/33 E. 2010/447 K. sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 11/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.