Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/925 E. 2013/5190 K. 07.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/925
KARAR NO : 2013/5190
KARAR TARİHİ : 07.05.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Yeşildere Köyü 437 ada 13 parsel sayılı 3.519,03 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfı ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tesbit edilmiştir. Kadastro müdürlüğü, Orman Yönetiminin itirazı üzerine tutanağın kadastro mahkemesine devrine karar vermiştir. Davacı … Yönetimi tarafından aynı parsele yönelik açılan davada ise, bu dava ile birleştirme kararı verilmiştir.
Mahkemece, davanın kabul nedeni ile kabulüne, 437 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı … tarafından, muhtarın yönlendirmesi ile kendisi ve diğer köylülerin davayı kabul ettikleri, yargılama gideri ve vekâlet ücretine maruz kalma korkusu ile yaptığı kabul beyanını 2012 yılındaki kanunî düzenlemeden sonra 28/02/2012 tarihli duruşmada önceki beyanlarından vazgeçtiği ve kendi adına tesciline karar verilmesini istediğini beyan ettiği gerekçesi ve re’sen görülecek nedenlerle temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Yörede, 2006 yılında yapılmış arazi kadastrosu vardır.
Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun 92. maddesi (HMK m. 308) uyarınca, kabul; davalı tarafça yapılabilen ve yargılamayı sona erdiren bir usûl işlemi olup, Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun 95/1 (HMK m. 311) maddesi gereğince kesin hükmün tüm hukukî sonuçlarını doğurur. Kabulün geçerliliği için davacının buna rıza göstermesine gerek yoktur. Kabul, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Davalı, davayı tamamen kabul ederse, mahkeme kabul nedeni ile davanın kabulüne karar verir (Medenî Usûl Hukuku, Prof. Dr.Kuru, B., Prof.Dr. Arslan, R., Prof.Dr.Yılmaz, E., syf. 549 vd.). Mahkemenin kabul nedeniyle kabul kararı, ancak usûl hukukuna dayanan temyiz sebeplerinden dolayı temyiz dilebilir.
Davalı, 2006/306 E. sayılı dosyada 22/02/2007 tarihli 1. duruşmada ve 2006/196 E. sayılı dosyada 20/03/2007 tarihli 3. duruşmada davacı … İdaresinin davasını kabul ettiğini beyanla, davayı kabul etmiştir.
Davacı, mahkemenin 2011/34 E. sayılı dosyasında 28/02/2012 tarihli 1. duruşmada her ne kadar önceki beyanları ve dilekçelerinden vazgeçtiğini, taşınmazın kendi adına tesciline karar verilmesini istemiş ise de, davalı tarafından usulüne uygun olarak yapılan ve duruşma tutanağına yazılarak, beyanı okunmak sureti ile imza ettirilen, kabul beyanı sonucunda dava son bulduğundan yazılı biçimde davanın kabul nedeni ile kabulüne dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 07/05/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.