YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9067
KARAR NO : 2014/797
KARAR TARİHİ : 21.01.2014
MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2009/486-2013/206
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, 10.03.2008 tarihli dilekçeleri ile murisleri Y…T.. adına kayıtlı olan A..k.., Y… bulunan ve tapunun Mayıs 1969 tarih ve 12 numarasında kayıtlı taşınmazlarının, kadastro sırasında “ormanda kaldığı” gerekçesiyle herhangi bir taşınmaza revizyon görmediğini, oysa bu taşınmazın 158 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından 1995 yılında orman sınırı dışında bırakıldığını bildirerek, tapu kaydının kapsadığı alanın ve bu alanın orman sınırı dışında bırakıldığının tespiti istemiyle Orman Yönetimi aleyhine dava açmışlar, yargılama sırasında Hazine de davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne; 12.07.2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda gösterilen 61753 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, davacıların dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Yörede 1941 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ile 30.05.1997 tarihinde ilân edilip kesinleşen, aplikasyon, 2/B uygulaması ve sınırlaması yapılmamış ormanların kadastro çalışması vardır.
Dava, tapu kapsamında olduğu iddia edilen yerin tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, kesinleşen orman kadastro haritalarının uygulanması sonucu, taşınmazın 1941 yılı orman kadastro sınırının dışında kaldığı ve bu nedenle 2/B uygulamasına da konu edilmediği, dayanılan tapu kaydının da kapsamında olduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar, arazi kadastrosunda bu yerin durumunun ne olduğu, arazi kadastrosu yapılmış ve dayanılan tapu kapsamındaki yer tespit harici bırakılmışsa neden tesbit harici bırakıldığı, tapunun başka parsele revizyon görüp görmediği gibi konular araştırılmamış ise de, davacıların bu yerin adlarına tescili veya kadastro çalışmasına konu olmuş ise, süresi içinde tespite itiraz yönünde eda davaları açmaları ve bu konuların o davalar sırasında incelenmesi mümkün iken, infaz kabiliyeti olmayan tespit kararı istemesinde hukukî yararı bulunmamaktadır. H.M.K.’nın 114/h ve 115/2. maddeleri gereğince hukukî yarar, dava şartlarındandır.
O halde mahkemece, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21.01.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.