Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/9066 E. 2014/665 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9066
KARAR NO : 2014/665
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Sarıveliler (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2007/39 – 2013/3

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Orman Yönetimi; 30.03.2006 tarihinde Sarıveliler İlçesi, A.. K..de bulunan ve dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen krokide kırmızı ile taralı olarak gösterilen alanların resmî belgelerin uygulanması neticesinde orman sayılan yerlerden olduğu halde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yörede yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle çekişmeli taşınmazların ada ve parsel numaraları belirtilmeden ve hasım da göstermeden 30 günlük askı ilân süresi içinde dava açmıştır.
Kadastro müdürlüğünün 20.06.2006 tarihli yazıları ile, çekişmeli taşınmazlar ada ve parsel olarak bildirilmiştir.
Mahkemece, davanın hasımsız olarak açılması ve dava konusu yerlerin koordinat değerlerinin de belirtilmediği gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine ve çekişmeli taşınmazların tesbit gibi tescillerine karar verilmiş, davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/11/2006 gün 2006/14089 – 16155 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece; dava, arazi kadastrosuna itiraz olarak nitelendirilerek çekişmeli yer hakkında husumetten davanın reddine karar verilmişse de, bilindiği gibi halen yürürlükte olan yasalarımıza göre orman kadastrosu 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre yapıldığı gibi 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre de yapılmaktadır. Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Kanun hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda “olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği” kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı Çevre ve Orman Bakanlığının (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ya da Orman Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işlemin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel yada tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden ret edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tesbit tutanağının, malik henesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye göndermesini kadastro müdürlüğünden istemesi gerektiği, tesbit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tesbit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re’sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir.
Bu ilkeler gözönünde bulundurularak davanın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olduğu]na değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, dava konusu olan taşınmazların kadastro tutanakları davalı hale getirilerek mahkemeye gönderilmiş taşınmazlarda kullanıcı olarak gözüken kişiler davaya dahil edildikten sonra;
2006/315 Esas sayılı asıl dosya bakımından davanın kısmen kabulüne kısmen reddine; A… M..107 ada 8 numaralı parsel, 115 ada 113 nolu parsel, 116 ada 28 nolu parsel, 121 ada 7 nolu parsel, 140 ada 52 ve 54 nolu parseller, 149 ada 22, 35 ve 53 nolu parsellerin kadastro tesbit tutanaklarının iptaline, yüzölçümleri ve vasıfları aynı kalmak üzere muris 54718662548 TC.Nolu M.. T.. varisleri adına hisseleri oranında iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tapuya kayıt ve tesciline,
A.. M.. 119 ada 356 nolu parsel için açılan davanın husumet yönünden reddi ile parselin tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline,
2008/11 esas sayılı birleşen dosya bakımından davanın kabulüne;
A..M..149 ada 42 numaralı parselin kadastro tespit tutanağının iptaline, yüz ölçümü ve vasfı aynı kalmak üzere muris 54718662548 TC.Nolu M… T.. varisleri adına hisseleri oranında iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tapuya kayıt ve tesciline,
A..M.. 128 ada 98 numaralı parsel hakkında Sarıveliler Kadastro Mahkemesi 14.12.2007 gün 206/314 Esas – 2007/264 Karar sayılı ilâmı ile karar verildiği ve verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği dikkate alınarak bu parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2006/312 esas sayılı birleşen dosya bakımından davanın kabulüne;
A.. M… 140 ada 55 numaralı parsel,149 ada 47 nolu parsel,108 ada 18 nolu parsellerin kadastro tesbit tutanaklarının iptaline, yüzölçümleri ve vasıfları aynı kalmak üzere muris 54718662548 TC.Nolu M.. T.. varisleri adına hisseleri oranında iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tapuya kayıt ve tesciline,
2008/12 esas sayılı birleşen dosya bakımından davanın kabulüne;
Adiller Mahallesi 149 ada 36 numaralı parselin kadastro tesbit tutanağının iptaline, yüzölçümü ve vasfı aynı kalmak üzere muris 54718662548 TC.Nolu M..T..varisleri adına hisseleri oranında iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tapuya kayıt ve tesciline,
2008/13 esas sayılı birleşen dosya bakımından davanın kabulüne;
A… M..149 ada 43 numaralı parselin kadastro tesbit tutanağının iptaline, yüzölçümü ve vasfı aynı kalmak üzere muris 54718662548 TC.Nolu M..T.. varisleri adına hisseleri oranında iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tapuya kayıt ve tesciline,
2007/96 esas sayılı birleşen dosya bakımından davanın kısmen kabulüne kısmen reddine;
A.. M.. 223 ada 1 numaralı parselin tapu kaydının iptaline, fen bilirkişisinin 15/07/2011 tarihli raporuna ekli krokide; “C”,”E”,”B” ve “D” harfleri ile gösterilen ve toplam yüzölçümü 8112,06 m2 olan kısmının ifrazı ile muris 54718662548 TC.Nolu M..T..varisleri adına hisseleri oranında iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan kısmının tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı Orman Yönetimi tarafından; kararın esas-karar numarası ve tarafları doğru olmasına rağmen gerekçesinin ve hüküm kısmının dosyayla ilgisi bulunmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda oluşturulan kısa kararda “Davanın kabulüne” dendiği halde, gerekçeli kararda “Davanın kısmen kabul kısmen reddine” denmiştir. Oysa, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 t, 1991/7 E. – 1992/4 K.). Aynı zamanda gerekçeli karar çekişmeli taşınmazlardan tamamen farklı parsellere ilişkin olup eldeki dosyada davalı parseller hakkında hüküm kurulmamıştır.
SONUÇ. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.